Derebahçeli/Ali Kayıkçı “CUMHURİYET BALOSU” VE “MÜZİK FESTİVALİ” (“Malûmlar”a “Taşlama”, mısra-mısra haşlama): * “Zulmedenlere meyletmeyin (yakınlık göstermeyin) ki size ateş dokunur, sonra kurtulamazsınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Hûd Sûresi, âyet 113)
* “Allahü teâlâ zâlimleri sevmez.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 57, 140)* “Düşmanınız olan kavmi takip etmekte gevşeklik göstermeyin!..”; “Sakın hâinlerin savunucusu olma!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 103 ve 105)* “Mü’minler, mü’minleri bırakıp kâfirleri velî (dost
) edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah ile ilişiğini kesmiş olur.” , “Ey îmân edenler!.. Sizden olmayanları dost edinmeyin!.. Sizi şaşırtmakta kusur etmezler, işlerinizin sarpa sarmasını arzu ederler. Görmüyor musunuz buğzları ağızlarından taşmakta… Sînelerinde gizledikleri ise daha büyüktür.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 28, 118)
* “Allah’a ve Resûlüne inanmayan o kâfirler için, çılgın bir ateş hazırladık.” (Kur’ân-ı Kerîm; Fetih Sûresi, âyet 13)
* “İsyân edenler ile harp edip, bunları itaate getirin!” (Kur’ân-ı Kerîm; Hucürât Sûresi, âyet 9) * “Ey îmân edenler! Kasten öldürülenler için size kısâs yapmak farz kılındı. Ey akıl sâhipleri! Bu kısâsta sizin için bir hayât vardır. Ümit edilir ki, siz (haksız yere adam öldürmekten
) sakınırsınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 178-179’dan)
* “…(Kısas ve zinâ gibi şeylerden dolayı meşrû) bir hak olmadıkça, Allah’ın harâm ettiği cânı katletmeyin!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Enâm Sûresi, âyet 151) * “Kim bir mü’müni kasten katlederse, onun cezâsı, ebedî kalınacak Cehennem’dir. Allah ona gazâb etmiş, lânet etmiş ve büyük bir azâb hazırlamıştır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 93) *“Ey “imân edenler!.. Yahudiler ile Hıristiyanları dost edinmeyin!.. Onlar ancak birbirlerinin dostlarıdırlar. ” (K. Kerîm; Mâide Sûresi, âyet 51) *“İsrâiloğulları kendi yazdıkları din kitabına uydular. Mûsa aleyhisselâmın Tevrât’ını terk ettiler.”, “Zâlime yardım eden, ondan zarar görür
.”, “Bir zâlime yardım edene Allahü teâlâ o zâlimi musallat eder.”, “Ana-babanın çocuğuna olan ve mazlûmun, zâlime olan bedduâları reddolunmaz.”,
“Kâfir bile olsa, mazlûmun duâsı reddolmaz.”, “Mazlûmun bedduâsından korkunuz. Çünkü onunla Allahü teâlânın arasında bir perde yoktur
.”, “Allahü teâlâya Cebrâil aleyhisselâm gibi ibâdet etseniz, mü’minleri, Allah için sevmedikçe ve kâfirlere ve mürtedlere, Allah için düşmanlık etmedikçe, hiç birisi kabul olmaz.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem
”)*”
Allahü teâlâ, Kur’ân-ı Kerîm’de, Mâide Sûresinin seksenikinci âyetinde
, (İslâmiyet’in en büyük düşmanı, Yahûdîler ve müşriklerdir) buyurdu. İslâmiyet’i içerden yıkmak için, ilk fitneyi çıkaran
Yahûdî, Yemenli Abdullah bin Sebe’dir. Hakîkî Müslüman olan
“Ehl-i Sünnet”e karşı,
“Şiî” fırkasını kurdu
. Her asırda, Şiî âlimi olarak ortaya çıkan “
Yahûdîler”, bu fırkayı kuvvetlendirdiler.
“Îsâ aleyhisselâm” semâya çıkarıldıktan sonra, “
bozuk İncîller” yazılınca, Hıristiyanların çoğu
“Müşrik” oldu. Müşrik olmayanlar da,
“Muhammed aleyhisselâm”a inanmadıkları için
“Kâfir” oldular.”
(İngiliz Câsûsunun İtirâfları ve İngilizlerin İslâm Düşmanlığı-M. Sıddîk Gümüş-Hakîkat Ltd Şti Yy. İst. 1995, s. 3’den)
* “Her günâh affedilebilir. Her günâhın cezâsı, muhakkak dünyâda verilmeyebilir, âhirete de kalabilir. Ama zalimin cezâsı hem dünyâda, hem âhirette verilmedikçe ölmez.” (
Hüseyin Hilmi Işık “r. aleyh”-
Sohbetler)
* “Hakiki bir Müslüman, samimi bir mü’min; hiçbir zaman anarşiye ve bozgunculuğa taraftar olmaz.” Said Nursî (r. aleyh)*
“Müslüman akıllı olmalı, ilm-i siyaseti bilmeli. Duyguları ile değil, aklı ile hareket etmeli. İslâm düşmanlarının kurduğu tuzakları fark etmeli ve o tuzaklara düşmemelidir.” (Nuri Elibol-Türkiye Gzt. 20.08.2013, s. 12’den
)* “Çok samimî olarak îtiraf edeyim ki, Avrupalılar Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslâm düşmanlığı, Hıristiyanların hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince: 1- Müslüman olduğunuz için sevmezler. Ama faraza lâiklik şöyle dursun, Hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler. (…) 3- Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız. 4- En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz. 5-Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar da Orta Avrupa ve Balkanları haçlı ordusuna mezar ettiler. (…) 7- Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslâmiyet uğruna her şeyini fedâ etmeseydi, İslâmiyet bugün belki sâdece Hicaz’da varlığını devam ettirirdi. Kaldı ki Vehhâbîliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı’nın adamlarıdır. Batı, her yerde İslâmiyeti sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet’i devam ettirdi. 8-Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri yukarıdadır. (…) 10-Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an, Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. 11-Yine sizler, Avrupa’nın târihî düşmanısınız ve dâima düşman olarak kalacaksınız.” (
Prof. Dr. Fritz Naumark-
Türkiye Gazetesi; 08.06.2001, s. 15)* “Türklere elbette düşmanız. Selçuklu ve Osmanlının İslâmiyet’e hizmeti olmasaydı bugün Anadolu, Orta Doğu, Kuzey Afrika Hıristiyan ülkesi olacaktı. İslâmiyet çöllerde kabile dini olarak kalacaktı. Selçuklu ve Osmanlı 800 yıl Batı’nın Orta Doğu, Afrika ve Asya’da sömürmesini önlemiştir. Osmanlı ayrıca 600 yıl Balkanlar, Kuzey Afrika ve Kafkasya’yı Batı’dan koparmıştır.”
(İngiliz Tarihçi Arnold Toynbee-Türkiye Gazetesi; 09.12.2016, s. 10)*
“Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma-yazmanın yaygınlaşmasını sağlama değildir. Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslam dünyası ile bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. Yeni nesiller, eski yazıyı öğrenemeyecekler, yeni yazı ile çıkan eserleri de biz denetleyecektik. Din eserleri eski yazıyla yazılmış olduğundan okunmayacak, dinin toplum üzerindeki etkisi azalacaktı.” (İsmet İnönü-Hatıralar, c. 2. S. 223)* “CHP’nin 1923-1950 iktidarı ise Batılılaşma ve laiklik maskesi ile halkı İslâmiyet’ten kopardı. Yapılan devrimlerin tamamı, İslâmiyet’e aykırıdır.”
(M. Necati Özfatura-Türkiye Gazetesi; 16.12.2016, s. 12)
* ”Biz Yahûdiler, 20. Yüzyılda, Orta-Doğu’da yıkılmaz denen Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkıp iki devlet kurduk! Onlara, öyle güzel bir sistem inşa ettik ki, Türkler, bize Filistin’i vermeyen Abdülhamid’e 200 sene daha söverler!..” (C. Weizman: İsrail Cumhurbaşkanı-Türkiye Gzt; 03.11.2014, s. 9)
* “MHP’li (Tarihçi) Halacoğlu’na göre; PKK’lıların yüzde 80’i Ermeni. PKK terör örgütlerinde; Ermenileri ve Süryanileri kullanırlar. Özgür Gündem Gazetesinin; dağdaki 300 eşkıya arasında yaptığı ankette, ‘dinî önder’ olarak yüzde 34’ünün Zerdüşt, yüzde 34’ünün İsâ, yüzde 11’inin Mani, yüzde 10’unun Muhammed, yüzde 7’sinin Mûsâ ve yüzde 4’ünün İbrahim dedikleri ortaya çıkmıştır. Bundan da anlaşıldığı gibi, eşkıyanın ancak yüzde 10’u Müslüman’dır.”
(Salih Parlak-Denge Gazetesi; 09.11.2015, s. 9
) *
“Anadolu’da on bir bin yıl içinde 30 medeniyet ve yüzlerce devlet, târihin sayfaları arasına gömülmüştür. Temelsiz milletler yıkılmaya mahkûmdur… Dînimize, dilimize, mazimize, örf ve âdetlerimize sahip olmaya mecbûruz. Aksi takdirde ne mi olur? Anadolu’nun 31. Medeniyeti de yok olur… Şu güzel milleti, tarih çöplüğüne gömerler.” (M. Necati Özfatura-Türkiye Gzt. 24.05.2002, s. 10
) * “Ey koca Şark, ey ebedî meskenet/Sen de kımıldanmaya bir niyet et!.. Korkuyorum Garb’ın elinden yarın/Kalmayacak çekmediğin melânet!..” , “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez/Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.”
(M. Âkif Ersoy-Safahat”* “Vatan parçalanınca, yüzümüz gülmez elbet/Yüce İslâm âlemi, boyun eğmiş haçlıya; Vicdanı yosunluya, elleri kırbaçlıya. Zaman hasret duyuyor, başı hilâl taçlıya; Nerede kaldı tarih, nerde bizdeki heybet?..” (S. Ahmet Arvâsî-Şiirlerim; s. 15)* “Müslüman’a asla dost olmaz şu Batı/Unutmayın; Mayıs’ı, Eylül’ü Şubat’ı!..”
(Ekrem Şama-Millî Gzt. 19.08.2013, s. 14
)* “Savaş dediğin söz değil/Bayrak dediğin bez değil/Vatan için bir kez değil/Bin ölmüşlüğümüz vardır.” (Niyazi Y. Gençosmanoğlu) * “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/Kız kardeşimin gelinliği, şehîdimin son örtüsü.”
(Ârif Nihat Asya) * “Biz, Filistin’e bakınca çekilen ızdırapları hatırlıyoruz. İsrail’in vahşet temelli saldırıları durmazza Gazze yutulacaktır. Vaad edilmiş toprakların hedefinde Türk vatanı da vardır. Filistin’in güvenliği, Türkiye’nin güvenliğidir. Her ihtimâl hesaba katılarak tetikte ve teyakkuzda olmalıyız. Unutulmasın ki, Mescid-i Aksâ’yı çok özledik; zalimlere karşı da öfkeyle ayaktayız!..” (MHP Genel Bşk Devlet Bahçeli-Basın: 01.11.2023)* “Ortak kabul gören rakamlara göre: Birinci Gazze Muharebesi’nde 82 şehit ve bin 336 yaralımız vardı. İkincisinde 2 bin şehit ve 4 bin yaralı. Üçüncüsünde ise bin şehit ve 2 bin yaralı (Edward J. Erickson; Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Ordusu)Üçüncü Gazze Muharebesi’de Osmanlı güçlerinin direnci, daha doğ4ru millî savunma hattımız Filiestin’den kırılmıştır. Bu hattın yıkılmasıyla birlikte, Osmanlı Devleti yenilmiş, Kudüs düşman eline geçmiştir. Filistin topraklarında 47 şehitliğimiz var. Bir başka ifadeyle, Filistin’in her köşesi Türk kanıyla sulanmış, vatan toprağı olmuştur. Unutmadan: Doksan iki yıl sonraki şanlı Mavi Marmara direnişi ise Dördüncü Gazze Muharebesi olarak kabul edilebilir. Bu muharebede 9 şehit ve onlarca yaralımız vardı.” (Ayhan Demir-Y. Akit Gzt; 01.11.2023, sy. 14)
* “Filistinliler için kafes gibi bir şey yapılmalı. Bunun korkunç geldiğini biliyorum. Bu gerçekten acımasızca. Ama başka seçenek yok. Orada öyle ya da böyle içeri kapatılması gereken vahşi bir hayvan var.” (İsrailli Siyonist Tarihçi: Benny Morris-Ha’aretz Gzt; 08.01.2004/Y. Akit Gzt: Mustafa Armağan, 02.11.2023, sy. 10)* “Son 24 saatte ölenlerin sayısı 8 bin 306’ya yükselirken, bunlardan 3 bin 457’sinin çocuk ollduğu bildirilldi.” (Basın: 31.10.2023)
*Tevrât: Mûsâ aleyhisselâma Allahü teâlâ tarafından gönderilen semâvî, ilâhî kitap. *Talmûd: Yahûdîlerin Tevrât’tan sonra mukaddes kabul ettikleri, sözlü emirlerin toplandığı Mişnâ ve Gamâra olmak üzere iki kısımdan ibâret olan kitap
.* “Kripto: Dîni inancını ve siyasî düşüncesini gizleyen, gizli ibâdet ve gizli faaliyette bulunan kimse.”
(Sözlük) aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere; 7 Ekim gününden bu yana “
Filistin/Gazze”de binlerce müslümanın kanı akıtılırken beri yanda ülkemizde “
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” vesilesiyle bir grup malûm zihniyetteki kesim “
Cumhuriyet Balosu” tertipleyip çalıp eğlenirken, Arap dünyasının önde ülkelerinden birinde de “
Müzik Festivali” yapılmaktadır.Bu durum bize, yıllar önce kaleme alınmış iki makâleyi hâtırlattı.Malûmları olduğu gibi; ülkemiz basın-yayın hayâtında “
Duayen Gazeteci-Yazar” sayısı, iki elin parmakları sayısını zar-zor aşar miktardadır ve bunlardan biri de şüphesiz ki rahmetli
“Üstâd Mehmed Şevket Eygi” Ağabeyimiz idi.
“Bab-ı âlide Sabah”, “Bugün”, “İstiklâl” ve “
Büyük Gazete” gibi günlük, haftalık yüz akı neşriyatlar yanında “
Bedir Yayınevi” aracılığıyla da millî-mânevî kültürümüze büyük hizmetleri olmuş bu fikir ve dâvâ adamı, “
Millî Gazete”de, “
Takvimden Yapraklar” adını taşıyan 12.12.2016 günlü “
Milyonlarca Kripto” başlıklı yazısında aynen şöyle söylemişti:
“Bir araştırmaya göre ülkemizde, Osmanlı cihan devletinin çeşitliliğinden kalma 78 etnik köken varmış. Saymakla bitmez… Bir milyondan fazla Kripto Yahudi, yine bir milyondan fazla Kripto Ermeni olduğu söyleniyor. Bazı çevreler; Kürtlerden, Arnavutlardan, Çerkezlerden, Gürcülerden, Boşnaklardan, Tatarlardan, Zazalardan, Nusayrilerden, Fellahlardan… serbestçe bahsediyor ama Kripto Yahudiler ve Kripto Ermeniler hakkında konuşan, yazan çok az. Bunlar tabu konular. Bunları bilmeden modern Türkiye’yi, Cumhuriyeti, Kemalizm’i, devrimleri, 20’li 30’lu yılların kanlı terörlerini, Ayasofya’yı, ezân yasağını, son bir asırlık tarihi anlamak çok zor, hattâ imkânsızdır. Tabiî ki, fitne fesat çıkmasın, lâkin gerçekler de örtülmesin, bilinsin. Nasıl bilinsin? Doğru olarak bilinsin. Bu Kriptolar meselesi, çoğunluğu oluşturan Müslümanlar için çok önemli, çok hayatîdir. Kripto egemen azınlıkların baskıları yüzünden Müslümanlar kendi ülkelerinde hür ve haysiyetli bir hayat süremiyor, ikinci sınıf vatandaş, sömürge yerlisi statüsünde yaşıyor.Bu Kriptolar yüzünden Müslümanlar, son yüzyıl içinde çok acılar çekti. Ayasofya’yı Müslümanlar mı camilikten çıkartıp müze yaptı?Ezân-ı Muhammedî okumayı Müslümanlar mı yasakladı?İslâm medreselerini, tasavvuf tekkelerini Müslümanlar mı kapattı?Şapka devrimine karşı çıkanları Müslümanlar mı astı?Harf devrimini Müslümanlar mı yaptı?Hepsini Kriptolar yaptı. Referandumla halka sormadan yaptılar.Hilâfeti Kriptolar ilga etti, Müslümanları başsız bıraktılar. Laikliği (laisizm) onlar başımıza belâ etti. Ceza Kanunu’na sonradan koydukları 163’üncü madde ile Müslümanları onlar zindanlarda çürüttü…”aygıdeğer Okuyucularımız!..Bunları okuyunca hâtırımıza bir Osmanlı döneminden ve bir de günümüzden birer misâl veren ve benzer “Kripto Yazarları ve Yayınları” bir güzel sergileyen “Sn Fatih Selek”in “Türkiye Gazetesi”ndeki “Medya Market” başlıklı (Bkz: 12.12.2016, s. 11) bir nakil/incelemesi geliverdi. İşte bunlardan bâzı ilginç tespitler: Mizan Gazetesi; Yıl 1897: “Bu Sultanın katli vaciptir, isyân etmek Türklere helâldir.”The St. Paul Globe; Yıl 1902: “Vahşi tiran Sultan Abdülhamid.”İçtihat Gazetesi; Yıl 1905: “Cuma Selâmlığına bomba. Hain (Padişah) kurtuldu.”İçtihat Gazetesi; Yıl 1906: “En büyük belâ Abdülhamid”Neşter Gazetesi; Yıl 1909: “Kanla tahta geçen, kanla saltanat süren bu büyük padişah, elbette mevkiini kansız terk etmez.” İçtihat Gazetesi; Yıl 1909: “31 Mart darbesi, Abdülhamid’in tiyatrosu.”Ve oradan bugünlere, “AK Parti”nin iktidar olduğu 2002’den 2016’lar dönemine geliyoruz; benzerlerini görünce de hiç ama hiç şaşmıyoruz:Yıl 2013: “HDP’li Figen Yüksekdağ-İsyân haktır, kadınlar isyân edecek!”Yıl 2014: “ODATV-Bu adam (Erdoğan) kan dökmeden gitmeyecek.”Yıl 2015: “Hasan Cemal-Erdoğan bir sorun.”Yıl 2016: “Washington Post-Boğaziçi’nin tiranı Erdoğan.”Yıl 2016: “BBC-Çok büyük hata yaptılar. Erdoğan’ı öldüremediler.”Yıl 2016: “15 Temmuz Darbesi, Erdoğan’ın tiyatrosu” 10.12.2016: “Utku Dindar-Bomba polis aracınaymış hahaahaahahahah”10.12.2016: “Berfin Kadem-Çevik kuvvete olmuş, oh olsun size.” aygıdeğer Okuyucularımız!..Peygamberimiz Efendimizin yukarıya aldığımız hadîs-i şerîfleri ile haber verdikleri gibi, tamamı “
kırk cüz” olan ve “
Her cüzde bin sûre, her sûrede bin âyeti” bulunan (
bkz: Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü, C. 2, s. 265)
Tevrât’ı tahrîf edip (değiştiren) İsrailliler,
Hz. Mûsâ aleyhisselâmdan sonra kendilerine nasîhat için gönderilen peygamberlerin çoğunu da şehîd etmişler,
Tevrât’ın içine de birçok yabancı yazılar ilâvesinde bulunmuşlardır. Bunların
Mûsâ aleyhisselâma nâzil olan, inen hakîkî
Tevrât ile bir alâkası yoktur.Bugünkü Tevrât (Ahd-i/Eski Atik),
Mûsâ aleyhisselâmdan birkaç asır sonra yaşayan beş haham tarafından kaleme alınmış ve Azrâ adındaki haham bunları tek tek toplamak suretiyle tek nüsha hâline getirmiştir. Günümüzde de bunun Yahûdî ve Protestanlarca kabul edilen İbranice, Katolik ve Ortodokslarca kabul edilen Yunanca ve Sâmirî dilinde yazılan olmak üzere üç farklı metni vardır ve aralarında da birçok tezatlar mevcuttur. (
Fazla bilgi için bkz: Harputlu İshak Efendi-Diyâ-ül-kulûb “Cevâb Veremedi”; Hakikat Ltd Şti Yy. İst. 1995, s. 327-333)Bu Muharref (bozulmuş, tahrip edilmiş) Tevrât’larda yazılanları da yeterli bulmayan Yahûdîler;
Mûsâ aleyhisselâmın Tûr-i Sinâ’da (Tur Dağı’nda) Allahü teâlâdan işittiklerini Hârûn’a, Yûşa ve El-Ye’âzâr’a (aleyhisselâm) bildirmiş, bunlar da sonra gelen peygamberlere ve nihayet mukaddes Yehûda’ya bildirmişler, bu da M.S. 2. asırda bunları 40 senede bir kitap hâline getirmiş imiş, bu kitâba da
“Mişnâ” denilmiş. M.S. 3. asırda Kudüs’te ve 6. asırda da Bâbil’de Mişnâ’ya birer şerh yazılmış, bu şerhlere de “
Gamâra” denilmiştir. İki Gamâra’dan birini Mişnâ ile bir kitap hâline getirip bu kitâba da
“Talmûd” demişlerdir. Kudüs Gamâra’sından gelene Kudüs Talmûd’u, Bâbil Gamâra’sından gelene de Bâbil Talmûd’u adını vermişler imiş. Şimdiki Mûsevî/İsrailliler de bunlara inanmakta imiş…Bütün bu bilgileri, şunun için yazmak lüzumunu hissettik: Yahûdîler, Talmûd’a inanmayan, onu kabul etmeyeni Yahûdî saymazlar da onun için. (
Fazla bilgi için bkz: A.g.e.: Cevâb Veremedi ve Dînî Terimler Sözlüğü)Bölmeyi-parçalamayı, kendilerinden olmayanın malını-mülkünü almayı, ırzına geçmeyi, canlarına kast etmeyi… âdeta prensip edinmiş İsrailliler için sözümona kutsal olan bu kitaplarında bakınız neler buyruluyor(!):
- “ Yahûdî olmayan kimselerin kanını akıtmak, Allah’a kurban takdim etmektir. - Yahûdîlik maksat ve gâyesi için işlenen bütün günâhlar, gizli olmak şartı ile mubâhtır. - Yalnız Yahûdî olanlara insan gözü ile bakılır. Yahûdî olmayanlar birer hayvandır. - Allah dünyânın bütün servetini sâdece Yahûdîlere tahsis etmiştir. - ‘Hırsızlık etmeyiniz’ emri, sâdece Yahûdîler içindir. Diğer milletlerin canları ve malları helâldir. - Yahûdî olmayanların ırzı, nâmûsu helâldir. ‘Zinâ etmeyeceksin’ emri, Yahûdîler içindir. - Yahûdî olmayanın malını çalan ve işini elinden alan bir Yahûdî, iyi bir iş yapmıştır. - Mesîh, Yahûdî olmayanları, harp arabalarının tekerlekleri altında ezecektir. Büyük harp olacak ve insanların üçte ikisi ölecektir. Yahûdîler galip olacak, mağlup olanların silâhlarını 7 sene yakacak olarak kullanacaklardır. Bütün milletlerin hazîneleri Yahûdîlerin eline geçecek, Yahûdîler çok zenginleşecekler. Hıristiyanlar yok edilince, diğer milletlerin gözleri açılacak, onlar da Yahûdî olacaklar. Böylece Yahûdîler, dünyâya hâkim olacak, dünyânın hiçbir yerinde Yahûdî olmayan kimse kalmayacaktır.”aygıdeğer Okuyucularımız!..Bu nisbeten uzunca bir araştırmanın ardından aktardığımız yukarıdaki özet bilgilerden sonra kendi his ve düşüncelerimizi dile getirdiğimiz aşağıdaki mısralarımız ile
Sizlere teyiden şöylece bir seslenelim diyoruz ve biri “
Yazdı-Yazdım/1” adlı eserimizde de yer alan (Bkz: Samsun 2020, sy. 74-75) iki şiirimizle Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı selâmlamış olalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…= = = ( - 1 - )= = =
Kurban imiş, gayri dinden olanlar;Akmalıymış, kanları Allah (!) için; Günâh gizli işlenmişse mubâhmış…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Bir tek onlar, insan imiş sor niçin?.. Yahûdî’den çalmak yalnız günâhmış;Başka canlar, başka mallar matahmış;Başka ırzlar, başka nâmûs mubâhmış…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Nice harâm, onlar için helâlmış… Yahûdî’den-Yahûdî’ye zinâ var; Başkasına yasak yokmuş bak zinhâr; Gayri dinden, olanlarmış hırsızlar…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Siyon oğlu, Siyon imiş arsızlar… Gayri dinden, olanları çalmalı; Gizli-aş’kâr, mallarını almalı;Filistinli, yersiz-yurtsuz kalmalı…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Mesih var ya, onlar için gelmeli… Ne Îsevî-Muhammedî olacak;Yahûdî’yle, koca dünyâ dolacak; Düşmanları, terk-i hayat bulacak…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Mişnâ’cılar, Cennet’te yer alacak… Tevrât değil, Talmûd imiş as’lolan; Hoşem-Yoreh(*), Yahûdî’ye faslolan;Haham sözü, tutan imiş kurtulan…Varmış daha, nice-nice yalanlar; Gamârâ’yı, Kudüs-Bâbil’de bulan… KAYIKÇ’Ali, okudukça şaşarsın;Karâim’(**)ce, ret ettikçe yaşarsın;İhlâs ile cümle engel aşarsın…Muhammed’i (***) seven Hakk’ı tek anlar; Ehl-i sünnet, kervanına koşarsın…---------------------------------------------------------------- (*): Hoşem hamişpat, ve Yoreh deah; Talmûd’un bölümleri
(**): Karâim Yahûdîleri, Talmûd’ureddetmiş ve bunu uyduruk/bid’ât kabul etmişlerdir.
(***): Sallallahü aleyhi ve sellem
= = = ( - 2 - )= = =
“Cumhuriyet Balosu” ve “Müzik Festivalı”;Bir yanda bunlar varken, “Gazze’deki ahali……Soykırımdan geçiyor, işte dünyâ ahvâli!..“3 bin şehid” o yıldan, 8 bin bu aydan var;Kalbiniz sızlamaz mı, “insanımsı canavar!..” “Talmûdçu” oyun teper, “balocumuz” aynı hâl; “..27 Kanunu”, akıla gelir derhal; “Mişon”lar “Ahmet/Mehmet”, bu bir çöküş/izmihlâl!..“3 bin şehid” o yıldan, 8 bin bu aydan var;Kalbiniz sızlamaz mı, “insanımsı canavar!..” İşte onun inancı; kim doğru, kim yalancı?“Netanyahu kafalar”, Ortadoğu’da sancı; “ConiHom” da ardında, “şeytân”a “İblis” yancı!..“3 bin şehid” o yıldan, 8 bin bu aydan var;Kalbiniz sızlamaz mı, “insanımsı canavar!..” “Talmûd-Mişnâ” masalı, çok kelle”yi kandırdı; “Gazze-Batı Şeria”, “Kudüs”ümüz yandırdı; “Batı” battı gidiyor, “Doğu”yu uyandırdı!..“3 bin şehid” o yıldan, 8 bin bu aydan var;Kalbiniz sızlamaz mı, “insanımsı canavar!..” KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Ben buldum/çıkardım bak……Doğrular elbet vardır, “Nass ve Sünnet”ler mutlak……İsrail ve ABD, dağılacak muhakkak!..”“3 bin şehid” o yıldan, 8 bin bu aydan var;Kalbiniz sızlamaz mı, “insanımsı canavar!..”