*18 FİLMİM BİR YANA KİKİ BİR YANA*Bugüne kadar sinema dünyasında 18 filme imza atan başarılı senarist,
yönetmen ve oyuncu Mustafa Miraç Kaya, büyük sınavına hazır. 14 Şubat
tarihinde vizyona girecek olan KİKİ LANET-İ CİN isimli filmi için yoğun,
heyecanlı ve stresli günler yaşayan Mustafa Miraç Kaya, çalışmaları bitirip
sinema sevenlerle baş başa kaldı. Filmin başrollerine Türkan Kılıç, Yaşar
Aydınlıoğlu, Elif Çapkın, Reyhan İlhan, Fatih Hasanoğlu, Müzeyyen Paksoy
gibi sektörün önemli isimleri hayat verirken Mutafa Miraç Kaya yine zorlu
bir karakteri kendi canlandırdı. KİKİ LANET-İ CİN isimli korku tarzındaki
sinema filminin çekim aşamasında kamera arkası ve önündeki ekibi özenle
seçtiği için bir sorun yaşamadığını ifade etti. Usta isim Mustafa Miraç
Kaya “KİKİ LANET-İ CİN isimli filmim benim için bir dönüm noktası, daha
önce imzam olan 18 film bir yana bu film bir yana, yaşanmış bir hikayenin
senaryolaşmasıyla ve oyuncularımın performansıyla muhteşem bir iş çıktı.
Sinema severlerin hikayesi, görüntüleri. müzikleri, oyunculuklarıyla
keyifle izleyecekleri bir yapım oldu” dedi.KİKİ LANET-İ CİN sinopsisYaşanmış gerçek bir hikayeden alınan film senaryosu, konusu ise farklılığı
ve doğallığı ile diğer korku filmlerinden hızlıca sıyrılmayı başarıyor.
Film hikayesi ise; Aradığı mutluluğu görücü usulü yaptığı evliliğinde
bulamayan Muzaffer, eşini ve iki çocuğunu bırakıp, yasak aşk yaşadığı Satı
ile evlenir. Satı ile evliliğinden dünyaya gelen kızı Elif, şizofreni
hastasıdır. Kızının hastalığını kabul etmeyen Muzaffer, kızını bu durumdan
kurtarmak için sürekli doktorlara baş vurur fakat hiçbir sonuç almaz.
Çareyi önce komşuları aracılığı ile tanıştığı astrolog Yeliz’de daha sonra
Yeliz aracılığı ile tanıştığı Bedir isimli medyumda arayan Muzaffer,
Bedir’in kızı için son çare olduğuna inanmaktadır. Bedir’in Elif’i kurtarma
çabaları sonuç vermez. Zira Bedir’inde fark edemediği farklı bir etki
sadece Elif’i değil tüm aileyi çoktan esir almıştır ve Muzaffer kendisini
ve ailesini uçsuz bucaksız bir labirentin içinde bulmuştur. Bedir’in aileyi
kurtarma çabaları içerisindeyken farkında olmadan ortaya çıkartacağı
sırlar, tüm bağları kopartacaktır. Bedir’in bıkmadan usanmadan verdiği bu
mücadelenin, aslında kanlı bir intikam savaşına dönüşmesi, hiç umulmayan
bir netice ile son bulacaktır.
yönetmen ve oyuncu Mustafa Miraç Kaya, büyük sınavına hazır. 14 Şubat
tarihinde vizyona girecek olan KİKİ LANET-İ CİN isimli filmi için yoğun,
heyecanlı ve stresli günler yaşayan Mustafa Miraç Kaya, çalışmaları bitirip
sinema sevenlerle baş başa kaldı. Filmin başrollerine Türkan Kılıç, Yaşar
Aydınlıoğlu, Elif Çapkın, Reyhan İlhan, Fatih Hasanoğlu, Müzeyyen Paksoy
gibi sektörün önemli isimleri hayat verirken Mutafa Miraç Kaya yine zorlu
bir karakteri kendi canlandırdı. KİKİ LANET-İ CİN isimli korku tarzındaki
sinema filminin çekim aşamasında kamera arkası ve önündeki ekibi özenle
seçtiği için bir sorun yaşamadığını ifade etti. Usta isim Mustafa Miraç
Kaya “KİKİ LANET-İ CİN isimli filmim benim için bir dönüm noktası, daha
önce imzam olan 18 film bir yana bu film bir yana, yaşanmış bir hikayenin
senaryolaşmasıyla ve oyuncularımın performansıyla muhteşem bir iş çıktı.
Sinema severlerin hikayesi, görüntüleri. müzikleri, oyunculuklarıyla
keyifle izleyecekleri bir yapım oldu” dedi.KİKİ LANET-İ CİN sinopsisYaşanmış gerçek bir hikayeden alınan film senaryosu, konusu ise farklılığı
ve doğallığı ile diğer korku filmlerinden hızlıca sıyrılmayı başarıyor.
Film hikayesi ise; Aradığı mutluluğu görücü usulü yaptığı evliliğinde
bulamayan Muzaffer, eşini ve iki çocuğunu bırakıp, yasak aşk yaşadığı Satı
ile evlenir. Satı ile evliliğinden dünyaya gelen kızı Elif, şizofreni
hastasıdır. Kızının hastalığını kabul etmeyen Muzaffer, kızını bu durumdan
kurtarmak için sürekli doktorlara baş vurur fakat hiçbir sonuç almaz.
Çareyi önce komşuları aracılığı ile tanıştığı astrolog Yeliz’de daha sonra
Yeliz aracılığı ile tanıştığı Bedir isimli medyumda arayan Muzaffer,
Bedir’in kızı için son çare olduğuna inanmaktadır. Bedir’in Elif’i kurtarma
çabaları sonuç vermez. Zira Bedir’inde fark edemediği farklı bir etki
sadece Elif’i değil tüm aileyi çoktan esir almıştır ve Muzaffer kendisini
ve ailesini uçsuz bucaksız bir labirentin içinde bulmuştur. Bedir’in aileyi
kurtarma çabaları içerisindeyken farkında olmadan ortaya çıkartacağı
sırlar, tüm bağları kopartacaktır. Bedir’in bıkmadan usanmadan verdiği bu
mücadelenin, aslında kanlı bir intikam savaşına dönüşmesi, hiç umulmayan
bir netice ile son bulacaktır.