“9 EKİM” GÜNÜ, “İKİNDİ” VAKTİ…
* “Allah yolunda şehîd olanlara ölü demeyiniz. Bilâkis onlar diridirler, lâkin siz anlayamazsınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i
Îmrân Sûresi, âyet 169-170)
* “Kim bir mü’mini meteammiden (kasten) öldürürse, artık onun cezası Cehennem’de ebedî kalmaktır; Allah ona gazab
etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.”, “Mallarını, canlarını fedâ ederek din düşmanları ile Allah
rızâsı için cihâd eden Müslümanlar, oturup ibâdet edenlerden daha üstündür. Hepsine de, Cennet’i söz veriyorum.”
(Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet, 93- 94)
* “…Allah’ın insanları birbiriyle önlemesi olmasaydı, yeryüzü mutlaka bozulup gitmişti.” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi,
âyet 251’den)
* Mehmetçik veya Ahmetçiğin günlük duâsı: “Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır dök, kalblerimize kuvvet ve sebat (dayanma
gücü) ver ve kâfirler (hainler, bölücüler, mürtetler, ateistler, komünistler)e karşı bize yardım et, bizi muzaffer kıl/zafere
kavuştur!”, “…Ey Rabbimiz! Bizleri bağışla ve bize acı! Sensin mevlâmız! Bizi, seni tanımayanlara karşı, zafere ulaştır!
Kahrolsun kâfirler!” (Kur’ân-ı Kerîm-Bakara Sûresi, âyet 250 ve 286’dan)
* “Hubb’ül vatan minel îmân”/Vatan sevgisi îmândandır.”, “Allahü teâlâya îmândan sonra en faziletli ibâdet, vatan
savunmasıdır.”, “Hendek Günü Mücâhîdler Resûlallah (sav)’e geldiler ve ‘Yâ Resûlallah! Yürekler ağza geldi, bugün için
okuyabileceğimiz bir duâ var mı?’ diye sordular. ‘Evet var. Ey Allah’ım; bizi bütün korktuklarımızdan emîn kıl!’, ‘Ey Kitâbı
(Kur’ân’ı Kerîmi) indiren, ey hesabı en çabuk gören, ey düşmanları hezimete uğratan Allah’ım! Sen şunları da hezimete
uğrat, sars onları!’”, “El vahdetü rahmetün ve’l-fırkatü azabün (Birlikte râhmet, ayrılıkta azâb vardır)”, “Allah yolunda
cihâd eden kimselerin hâli, gündüzleri oruçlu olup, gecelerini ibâdetle geçiren, Allahü teâlânın âyetlerine itâat eden,
namâz ve oruçtan dolayı hiçbir gevşeklik hissetmeyen kimsenin hâli gibidir ki, yine Allah yolunda cihâd eden üstündür.”,
“Şehîd; ölüm acısı duymaz, kabirde üzülmez, Kıyâmetin dehşeti, hesap-mîzân-sırât, onu rahatsız etmez, doğruca
Cennet’e gider.”, “Bütün ibâdetlere verilen sevâb, Allah yolunda gazâya verilen sevâba göre, deniz yanında bir damla su
gibidir.”, “Denizde cihâd edenin karadakine üstünlüğü, on gazâ yapmak kadardır.”, “Bir gâziye veya mücâhide yardım
edeni, Cenâb-ı Hakk mahşerde (gölge olmayan günde) gölgelendirir.”, “Hassan bin Sabit’in beyitleri, düşmana ok ve kılıç
darbesinden daha çok tesirlidir.”, “Ey Hassan! Sen müşriklerin yüz karalarını ortaya koydukça Cebrail seninledir. Ashabım
silâhla harp ettiği gibi sen de dille harp et!..” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)
* “Cihâd: Allah yolunda O’nun ismini yüceltmek, İslâm dînini yaymak için; can, mal, söz, neşriyat ve diğer vâsıtalarla
çalışmak, gayret göstermek, muhârebe etmek. Cihâd üç türlü yapılır: Birincisi beden ile yani her türlü harp vâsıtası ile
yapmaktır. İkincisi, her türlü neşir, basın ve yayın vâsıtası ile İslâmiyet’i insanlara yaymak ve duyurmaktır. Bu cihâdı İslâm
âlimleri yapar. Üçüncüsü ise, duâ ile yapılan cihâddır. Bütün Müslümanların bu cihâdı yapmaları farz-ı ayndır.” (Türkiye
Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü, c. 1, s. 71)
* “Gazâ: Harp maksadıyla düşmana yönelmek, sefere çıkmak, gayr-i Müslimlerle çarpışmak. İnsanların İslâmiyet’i
işitmeleri, Müslümanlıkla şereflenmeleri yahut Müslümanların; dînine, vatanına ve nâmusuna saldıran düşmanı def
etmek için en gelişmiş silâhlardan istifâde ile can, mal ve her türlü propaganda ve neşir vâsıtasını kullanarak savaşmak.
Gazâ Ordusu: Allahü teâlânın rızâsı için O’nun dînini yaymak, din, nâmus ve vatanlarını korumak için düşmanla savaşan
Müslüman askerler” (A.g.e. c. 1, s. 141)
* “Yeryüzündeki 1,5 milyar Müslüman bir araya toplanmalı. Bakınız bu Siyonistler, kendi ülkelerini birleştiriyor, Avrupa
Birliği’ni kuruyor. Bize gelince, Osmanlı’yı yıktığı yetmiyor, şimdi de Türkiye’yi parçalamak istiyorlar.” ( Prof. Dr. Necmettin
Erbakan-TBMM, 1991)
* “PKK örgütü AB’nin gerçekleştirdiği bir örgüttür. 33 bin insanımızın ölmesine AB sebep olmuştur. AB, Türkiye’deki
terör örgütlerini gizli ve açık desteklemiştir. AB, TC’nin yeniden palazlanıp Osmanlı gibi olma korkusunu yaşamaktadır.”
(Tuncer Kılınç-MGK Genel Sekreteri; 15.04.2003)
* “Açık açık söylüyorum, dışarıdan gelenler İslâm coğrafyasının petrolünü seviyorlar, altınlarını seviyorlar, elmaslarını
seviyorlar, ucuz iş gücünü seviyorlar, çatışmalarını, kavgalarını, anlaşmazlıklarını seviyorlar. İnanın bizi sevmiyorlar. Dışarıdan
gelenler, yüzümüze dost gibi görünenler, bizim ölümüzü, bizim çocuklarımızın ölüsünü seviyorlar...” (Cumhurbaşkanı R.T.
Erdoğan-30. İSEDAK Açılış Toplantısı: İst. 27.11.2014)
* “Vur pençe-i Ali’deki şemşir aşkına/Gülbangı, âsmânı tutan pir aşkına!..” (Y. Kemâl Beyatlı)
* “…Toprak diye sevdim yurdu/Peygamber öyle buyurdu/Şehîdlerim ordu ordu/Verdim toprağa, toprağa! Sevenlerin yurdu
toprak/Canım istiyordu toprak/Canevimden vurdu toprak/Girdim toprağa, toprağa!” (Abdullah Satoğlu)
* “Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü/Kız kardeşimin gelinliği, şehîdimin son örtüsü.” (Ârif Nihat Asya)
* “Savaş dediğin söz değil/Bayrak dediğin bez değil/Vatan için bir kez değil/Bin ölmüşlüğümüz vardır.” (Niyazi Y.
Gençosmanoğlu)
* “Şiiri olmayan bir dâvânın, başarı şansı yoktur.” (Suphi Saatçi-Kerkük Güldestesi)
* “Allah, şiiri hak yolunda kullananlardan râzı olsun!” (Prof. Dr. Cevat Akşit-Millî Gazete; 27.04.2017, s. 9)
* “Bu destan, kitaplara nakşedilecektir!..” (Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan-Beştepe Külliyesi; Şehîd Yakınlarına ve Gâzilere
Şeref Madalyası Töreni, 17.03.2016)
Saygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere “9 Ekim 2019 Çarşamba günü Sn. Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan”ın o
beklenen “Başkomutanlık Emri” geldi ve görevli kuvvetlerimiz, saat 16’dan itibaren kendilerine
verilen talimatı harfiyen yerine getirmek için harekete geçti.
“Asker ruhlu; necip Milletimizin, 7’den 77’ye kadar bütün fertleri” de beklenen “o an”ın
heyecanıyla cep telefonlarına sarılarak, TV’lerin uzaktan kumandası ile o kanaldan bu kanala geçerek
gelişmeleri, dakika dakika takip etmeye başladı…
Diyoruz ve biz de yukarıda “serlevha” hâlinde sunduğumuz bilgilerin ışığında, konu hakkındaki his ve
düşüncelerimizi mısralaştırarak bunları, (her zaman olduğu gibi yine) Siz Saygıdeğer Okuyucularımız
ile paylaşmak istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
“9 Ekim” günü, “ikindi” vakti;
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi.
“Pilotlar” peşpeşe, hep uçacaktı;
“Aynularab” hedef, “Tel Abyad” derdi;
“Suriye terörden, kurtulacaktı!..”
“Adı Batasıca, Terör örgütü”;
“ABD” giydirdi, yaptı da “ütü”;
O “Esadgillerin”, “bozuktur sütü!..”
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
Devrildi “Coni”nin, “Siyonist” putu!..
“İkinci İsrail”, “hayâldır” hayâl;
“Kudüs’e başkentlik”, bu da bir “muhâl”;
“Washington” sallandı, yakındır “zevâl!..”
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
“Coniler” tornistan, çekildi “derhal!..”
“Üç kapı”dan asker, “Komandom” daldı;
“Topçumun ateşi, korkular” saldı;
Sindi “Şer Cephesi, sindi” ufaldı!..
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
“Mehmetçik” önünde, “döküntü-naldı!..”
“PKK-PYD”, “tayları” geçti,
“Coni’nin peşinden, kaçmayı seçti”;
Kalanlar “Tamu”ya, “leş” olup uçtu!..
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
“AB’si-Yonan”ı, gördük tutuştu!..
“Sabır-sabır” dedik, “sonu selâmet”;
“Muharrem” sonrası, “hayra alâmet”;
“Ay-Yıldız gölgesi”, “Hakk’a emânet!..”
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
“ÖSO” da sevindi, işte “nihayet!..”
KAYIKÇ’Ali der ki, “Musa Tepesi…
…Hınzır Tepesi’nden, ta Haseke’si…
…Bir ümittir sardı, gördük herkesi!..”
“Erdoğan” beklenen, o emri verdi;
Kimin “İslâm” kimin, “sömürü” derdi!..