TUFAN İPEKAKIL!
Samsunspor A.Ş Genel Müdürü Soner Soykan kulüpte yapılan bayramlaşma esnasında konuştu.
Sezon boyu zaten herkes konuştu.
Herkes rol kapma peşinde.
Dikkatimi çeken Soykan yaptığı konuşmasının bir benzerini 6 Şubat’ta da yapmıştı.
Bana göre inandırıcı değil.
Taraftar da inanmıyor.
Soykan; bile söylediklerine kim bilir inanmıyordur.
Aslında bu inandırıcı olamamak başarısızlığın nedenlerinden biri de bu.
Soykan soruyor?
Lig’de transferde acayip şeyler olmuş.
Bunu nasıl beceriyorlar diye sormuş.
Valla çözüm makamında olan sizsiniz!
Bu soruları bizim, taraftarın size sorması lazım gelmiyor mu?
Bugüne kadar bas bas bağırmadım mı bu köşeden.
Yanlış yoldasınız diye…
Bu işler öyle lafla olmuyor.
Bunu da umarım anlamışsınızdır.
Fakat; hala üç ay önceki söylemlerle basının karşısına çıkmak akıl karı değil.
Batu Kaplan’la da olacak iş değil bu.
Parayla da olacak değil.
Çözüm akıllı adamlarla yola çıkmakta.
Çözüm yapılanmada.
Çözüm altyapıda.
Çözüm kaliteli oyuncuları transfer etmekte.
Çözüm kenetlenmekte.
Çözüm samimi olmakta.
Çözüm takım olmakta.
Çözüm kadro mühendisliğinde.
***
Yoksa; Samsunsporu Süper Lige çıkarmak istemiyorlar mı?
Oyuncağıyla oynayan çocuklar var karşımda gibi.
Yarın her an oyuncağından bezip atacak gibi.
Aklıma deli sorular geliyor.
Sizi bilmem ama bana hiç umut vermiyorlar!
***
Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün, şoförü Einstein'a, "Uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.
Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş: "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.
Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş: "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."
Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış; sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta bahsi hiç geçmemiş ağır bir fizik sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:
"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" cevabını vermiş. Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş: "Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak."
Kıssadan hisse:
Akıllı insanlar, akıllı insanlarla çalışır.
Samsunspor A.Ş Genel Müdürü Soner Soykan kulüpte yapılan bayramlaşma esnasında konuştu.
Sezon boyu zaten herkes konuştu.
Herkes rol kapma peşinde.
Dikkatimi çeken Soykan yaptığı konuşmasının bir benzerini 6 Şubat’ta da yapmıştı.
Bana göre inandırıcı değil.
Taraftar da inanmıyor.
Soykan; bile söylediklerine kim bilir inanmıyordur.
Aslında bu inandırıcı olamamak başarısızlığın nedenlerinden biri de bu.
Soykan soruyor?
Lig’de transferde acayip şeyler olmuş.
Bunu nasıl beceriyorlar diye sormuş.
Valla çözüm makamında olan sizsiniz!
Bu soruları bizim, taraftarın size sorması lazım gelmiyor mu?
Bugüne kadar bas bas bağırmadım mı bu köşeden.
Yanlış yoldasınız diye…
Bu işler öyle lafla olmuyor.
Bunu da umarım anlamışsınızdır.
Fakat; hala üç ay önceki söylemlerle basının karşısına çıkmak akıl karı değil.
Batu Kaplan’la da olacak iş değil bu.
Parayla da olacak değil.
Çözüm akıllı adamlarla yola çıkmakta.
Çözüm yapılanmada.
Çözüm altyapıda.
Çözüm kaliteli oyuncuları transfer etmekte.
Çözüm kenetlenmekte.
Çözüm samimi olmakta.
Çözüm takım olmakta.
Çözüm kadro mühendisliğinde.
***
Yoksa; Samsunsporu Süper Lige çıkarmak istemiyorlar mı?
Oyuncağıyla oynayan çocuklar var karşımda gibi.
Yarın her an oyuncağından bezip atacak gibi.
Aklıma deli sorular geliyor.
Sizi bilmem ama bana hiç umut vermiyorlar!
***
Einstein konferanslarına hep özel şoförü ile gidermiş. Yine konferansa gitmek üzere yola çıktıkları bir gün, şoförü Einstein'a, "Uzun zamandır siz konuşmanızı yaparken ben de arka sıralarda oturup sizi dinliyorum ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.
Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş: "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."ve neredeyse söyleyeceğiniz her şeyi kelimesi kelimesine biliyorum" demiş.
Einstein gülümseyerek ona bir teklifte bulunmuş: "Peki, şimdi gideceğimiz yerde beni hiç tanımıyorlar. O halde bugün palto ve şapkalarımızı değiştirelim, benim yerime sen konuş, ben de arka sırada seni dinlerim."
Şoför, gerçekten çok şahane ve başarılı bir konuşma yapmış; sorulan bütün soruları doğru cevaplamış. Tam yerine oturacağı sırada bir kişi, o güne kadar konferansta bahsi hiç geçmemiş ağır bir fizik sorusu sormuş. Şoför, hiç duraksamadan soruyu soran kişiye dönüp:
"Böylesine basit bir soruyu sormanız gerçekten çok garip" cevabını vermiş. Sonra da salonun arkasında oturan Einstein'ı işaret ederek şöyle devam etmiş: "Şimdi size arka sırada oturan şoförümü çağıracağım ve sorduğunuz soruyu, göreceksiniz, o bile cevaplayacak."
Kıssadan hisse:
Akıllı insanlar, akıllı insanlarla çalışır.