Atakum Meclisi'nde 5 Aralık Vurgusu
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, Atakum Meclisi’nde 5 Aralık’a vurgu yaptı. Başkan Deveci, “Kadın olmadan ailede demokrasi kurulamaz. Ailede demokrasi, eşitlik, bağımsızlık olmadan ülkede demokrasi olmaz” dedi.
Atakum Belediye Meclisi Aralık ayı 2. oturumu Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci başkanlığında Atakum Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Komisyonlardan havale edilen 5 madde oy birliği ile kabul edildi. Mecliste Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara seçme ve seçilme hakkını verdiği 5 Aralık gününe vurgu yapıldı.
Biz Nüfusun Yarısıyız
Türk kadınının elde ettiği hakların tarihsel gelişimiyle ilgili bilgi veren CHP’li Meclis Üyesi Dilek Çınar yaptığı konuşmada, “Biz nüfusun yarısıyız, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar mekanizmalarında, belediye meclislerinde ve TBMM’de eşit sayıda yer almasını istiyoruz. Karar mekanizmalarında, muhtarlıklarda, belediye meclislerinde ve TBMM’de kadınlarımızın sayısal olarak arzu edilen seviyeye ulaşması temennisi ile bir Türk kadını olarak bugün burada, seçilerek geldiğim mecliste, Kurtuluş Savaşı’nda mücadele eden tüm kadınlarımıza ve bana bu hakkı veren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
Ailede Demokrasi Olmadan Ülkede Olmaz
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ise Türk kadınının Türklükle birlikte erkeği ile eşit ve aynı masada olduğunu belirterek, “İslam’dan önceki Türk tarihinde kenti, ülkeyi kim yönetiyor ise kadının yanında ve sağında. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda 1919’lu 1920’li yıllarda Türk kadını elinde silah ve top mermisi ile çocuğunun ve kocasının yanında. Haziran 1923’te Cumhuriyetten önce seçme seçilme hakkı talep etmek üzere Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’e en yakın ona destek olmuş kadınlar tarafından Türk Kadın Partisi kuruluyor. Hükümet tarafından seçim kanunu oluşturulmadı diyerek erteleniyor. Daha sonra 1924’te Türk Kadın Birliği kuruluyor ve 1935’e kadar bu mücadele devam ediyor. Dünya kurulduğundan itibaren kadın erkeğin olduğu yerde bir mücadele, kadının olduğu yerde zaten bir mücadele var. Sadece Türkiye’de değil dünyanın başka yerlerinde Avrupa’da bile kadın erkek eşitliği yeni yeni dengeleniyor. Avrupa Parlamentolarında özellikle eşitlik ilkesine çok uyulabilmiş değil ama hemen sınırımızın doğusunda bizi sıkıntıya sokacak uykumuzu kaçıracak gelişmelerin olduğu da bir gerçek. Hem seçme ve seçilme hakkının yıldönümü hem de yaklaşan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü anacağız. Ben her toplantıda kadınlar için ’Bir adım öne çıkın örgütlenin bağımsızlık ve eşitlik hakkınızı talep edin. Siz olmadan bu ülkede demokrasi kurulamaz. Siz olmadan ailede demokrasi kurulamaz. Ailede demokrasi, eşitlik, bağımsızlık olmadan ülkede demokrasi olmaz.’ cümlelerini sürekli kuruyorum. Türk kadınını önümüzdeki süreçte yanı başımızda mücadelemizin yanında görmek istiyoruz” diye konuştu.
Biz Nüfusun Yarısıyız
Türk kadınının elde ettiği hakların tarihsel gelişimiyle ilgili bilgi veren CHP’li Meclis Üyesi Dilek Çınar yaptığı konuşmada, “Biz nüfusun yarısıyız, nüfusun yarısını oluşturan kadınların ülkemizin karar mekanizmalarında, belediye meclislerinde ve TBMM’de eşit sayıda yer almasını istiyoruz. Karar mekanizmalarında, muhtarlıklarda, belediye meclislerinde ve TBMM’de kadınlarımızın sayısal olarak arzu edilen seviyeye ulaşması temennisi ile bir Türk kadını olarak bugün burada, seçilerek geldiğim mecliste, Kurtuluş Savaşı’nda mücadele eden tüm kadınlarımıza ve bana bu hakkı veren Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e minnet ve şükranlarımı sunmak istiyorum. Ruhları şad olsun” ifadelerini kullandı.
Ailede Demokrasi Olmadan Ülkede Olmaz
Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci ise Türk kadınının Türklükle birlikte erkeği ile eşit ve aynı masada olduğunu belirterek, “İslam’dan önceki Türk tarihinde kenti, ülkeyi kim yönetiyor ise kadının yanında ve sağında. Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda 1919’lu 1920’li yıllarda Türk kadını elinde silah ve top mermisi ile çocuğunun ve kocasının yanında. Haziran 1923’te Cumhuriyetten önce seçme seçilme hakkı talep etmek üzere Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk’e en yakın ona destek olmuş kadınlar tarafından Türk Kadın Partisi kuruluyor. Hükümet tarafından seçim kanunu oluşturulmadı diyerek erteleniyor. Daha sonra 1924’te Türk Kadın Birliği kuruluyor ve 1935’e kadar bu mücadele devam ediyor. Dünya kurulduğundan itibaren kadın erkeğin olduğu yerde bir mücadele, kadının olduğu yerde zaten bir mücadele var. Sadece Türkiye’de değil dünyanın başka yerlerinde Avrupa’da bile kadın erkek eşitliği yeni yeni dengeleniyor. Avrupa Parlamentolarında özellikle eşitlik ilkesine çok uyulabilmiş değil ama hemen sınırımızın doğusunda bizi sıkıntıya sokacak uykumuzu kaçıracak gelişmelerin olduğu da bir gerçek. Hem seçme ve seçilme hakkının yıldönümü hem de yaklaşan 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü anacağız. Ben her toplantıda kadınlar için ’Bir adım öne çıkın örgütlenin bağımsızlık ve eşitlik hakkınızı talep edin. Siz olmadan bu ülkede demokrasi kurulamaz. Siz olmadan ailede demokrasi kurulamaz. Ailede demokrasi, eşitlik, bağımsızlık olmadan ülkede demokrasi olmaz.’ cümlelerini sürekli kuruyorum. Türk kadınını önümüzdeki süreçte yanı başımızda mücadelemizin yanında görmek istiyoruz” diye konuştu.