ALİ KAYIKÇI DEREBAHÇELİ
BEŞ “HAŞARAT”, BEŞ “YALANCI”, BEŞ “FONDAŞ”!.. (“Malûmlar”a “Taşlama”, mısra-mısra haşlama): * “Mümin erkeklere ve mümin kadınlara işlemedikleri şeyleri /işleri isnad ederek eziyet edenler, muhakkak/şüphesiz onlar, bir vebâl/yalan ve apaçık bir günâh yüklenmiş olurlar.” (Kur’ân-ı Kerîm; Ahzâb Sûresi, âyet 58)
* “İnsanları arkadan çekiştiren, yüzlerine karşı onlarla alay eden/onlara çokça dil uzatıp tenkit eden/ayıplayan gürûhunun vay hâline!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Hümeze Sûresi, âyet 1)
* “…Apaçık olan bu günâhları onlara kâfidir/yeter!..” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 50’den)
* “İftirâ: Yapmadığı hâlde kötü bir işi birisine yükleme, yalan yere birisini suçlu gösterme. Birine suç atma, bühtân.”, “Birisine iftirâ etmek, gıybet etmekten (belli bir mü’minin aybını, kusurunu, onu kötülemek için arkasından söylemekten daha fenâdır.” (Muhammed Hâdimî)
, “İftira, büyük günâhtır ve çok fenâdır. Bunda yalan söylemek de vardır ki, yalan, her dinde harâmdır. İftirâda bir mü’mini incitmek de vardır ki, bu da ayrıca harâmdır. Bundan başka, iftirâ etmek, yeryüzünde fesâd çıkarmağa, ortalığı karıştırmaya sebep olur ki, bu da harâmdır. Çok fenâ ve tehlikelidir.” (İmâm-ı Rabbânî)
(Türkiye Gazetesi Dînî Terimler Sözlüğü; c. 1, s. 213)
* “İftirâ: Birine, asılsız olarak bir suçu yükleme, bir kusur isnâd etme, kara çalma, bühtân. Yalanın her türlüsünü harâm kılan İslâm dini, özellikle iftirâyı ‘çok büyük bir suç’ (K.4/20) ve ‘mü’min kadın ve erkeklere eziyet’ (K.33/58) kabul ederek kesinlikle yasaklamıştır.” (Tercüman Gazetesi Ansiklopedik İslâm Lügatı; İst. 1982, C. 1, s. 288)
aygıdeğer Okuyucularımız!..“Yeni Akit Gazetesi”nin 8 Haziran 2022 günlü nüshası 1 ve 8’nci sayfasından verilen ve diğer yazılı bazı basın-yayın organlarında da kısmen yer alan bir haberde; “
Sözcü” ve “
Korkusuz” gazetelerinde çıkan şekliyle görüntülere de yer vermek suretiyle,
“‘İmam Hatip’te Dansöz’ İftirası Ellerinde Patladı” başlığı altında,
“Başını Sözcü’nün çektiği, Cumhuriyet, OdaTV, Tele 1 ve Korkusuz gibi zillet medyasının da ortak olduğu yalan haberle yine imam-hatipliler hedef alındı” denilmekte ve sonrasında da aynen şöyle devam etmektedir:
“Bursa’da Çalı İlköğretim Okulu’nda meydana gelen dansözlü Anneler Günü kutlama skandalını, ‘İmam Hatip’te Dansöz Şov’ şeklinde manipüle ederek haberleştiren yandaş-fondaş medyanın yalanı ellerinde patladı. Yaklaşık 1.000 öğrencinin eğitim gördüğü binada hem ilköğretim okulu hem de imam-hatip ortaokulu bulunduğu, yaşanan rezaletin ise ilkokul öğrenci velilerinin oluşturduğu Okul Aile Birliği tarafından gerçekleştirildiği belirlendi. Rezaletin deşifre olmasının ardından Nilüfer İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, okul müdürü ve okul aile birliği yönetimini görevden uzaklaştırdıİlkokul ve İHO Bir Arada Bursa Nilifer Çalı İlkokulu binasında 1.000 öğrenci olduğu, 80’ini İmam Hatip Ortaokulu talebelerinin oluşturduğu bildirildi. Çoğunluğu ilkokul olmak üzere ilkokul ve İmam Hatip öğrencilerinin aynı binada eğit gördüğü öğrenildi. Din düşmanı medya, ilkokul velilerinin bulunduğu Okul Aile Birliği’nin gerçekleştirdiği dansözlü program rezaletini ‘İmam Hatip’te dansöz’ algısıyla kamuoyuna servis etmeye kalkıştı. Sanki İmam-Hatip öğrencilerinin aileleri dansöz oynatmış gibi algı oluşturuldu. Kendi arzuladıkları hayat tarzının İmam-Hatip’te yaşandığı yönünde yalan haberlere yer verildi. Tetikçi Oda TV, Cumhuriyet, Sözcü, Tele 1 gibi medya organları…” aygıdeğer Okuyucularımız!..Bu uyduruk, saplantılı ve
“iftirâ” yüklü haberi âdeta bir
“matah”mış gibi paylaşan medya gruplarının bu tiksindirici tavrı; bizi önce derin derin düşündürdü sonra da aynı gazetenin bir gün sonrasındaki nüshası 10’uncu sayfasında yazan “
Nusret Reşber”in “
Başını Cumhuriyet ve Sözcü’nün çektiği, diğerlerinin peşyi sıra gittikleri, güya laikçi ve sol görüşlüler, o kadar ileri gidiyorlar ki, doğru olabilmesi için ‘okunan Kur’an’ın, rivayet edilen peygamber hadisinin, benimsenen İslam’ın dahi laikliğe, demokrasiye aykırılık teşkil etmemesi gerekir’ gibi bir tezi savunuyorlar. Kutsadıkları, değer verdikleri, yalan/yanlışla, Allah’a isyanla, şirkle süslenmiş olsa da hakikat…” ifadeleri bize aşağıdaki mısraları yazdırdı.Diyoruz ve bu şiirimizle de
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = (***) = = =“Akit” yazdı, “Bursa”daki okulu; “Yalanlar” var, “iftirâ”cı bir “medya”…Bu “yüzsüzlük”, düşündürür her kulu; “İz” bırakır, gönüllerde bir “sadâ!..” “Bina” aynı, “yer” aynıdır; bir “fark” var; “Kullananlar”, ayrı-ayrı insanlar; Bir “ilkokul”, bir “İ.H.O.”; vicdânlar; “Fondaş Medya”, “doğru söz”e hep “gedâ!..” “Nâr-ı Cahîm Dilencisi Yandaşlar”;“Uydur-uydur”, yazıp-söyler “Candaşlar”;“Rezâlet”te, yaz’lı-sözlü “Kandaşlar”;“Hak-hukuk”u, eylemişler hep “fedâ!..” “Sözcü” başta, “Çamuriyet”, “Tele1”;“Korkusuz” var, “Oda TV”, hele bir; “Kat karıştır”, doğru-yanlış “kelepir”;“Hakîkat”mış, “dünde kaldı: …mâ medâ!..” Beş “Haşarat”, beş “Yalancı”, beş “Fondaş”;“Grand Gâvur”, “Fitnebâz”la, bir “Yoldaş”;“İblis” ile tâ “ezel”den hep “Hâldaş”;KAYIKÇ’Ali, bunlar “sözde bir medya!..”===================================================