DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI BİR “ÖYLE” DİYORSUN, SONRA DA “BÖYLE”… * “Bâzı şiirler, elbette apaçık bir hikmettir…”, “Hikmetli söz müminin yitiğidir. Onu nerede bulursa, hemen alır.”, “Büyüleyici sözler gibi, hikmetli şiirler de vardır...”, “Şâir Hassan’ın sözleri, düşmana ok yarasından daha tesirlidir…”, “Şiir, bir söz ki, güzeli daha güzel, çirkini daha çirkindir...” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi vesellem”)
* “Arabî nübüvvet lisanı, Osmanlıca devlet lisanı, Uydurukça ise cehennem lisanıdır.” (
Seyyid Abdülhakîm Arvâsî “rahmetullahi aleyh”
Efendi; Van/Başkale, 1865-Ankara/Bağlum, 1943)
* “Ruhsal, parasal, soyut, boyut, yaşam, eğilim/Ya bunlar Türkçe değil, yahut ben Türk değilim! Oysa halis Türk benim, bunlar işgâlcilerim/Allah Türk’e acısın, yalnız bunu dilerim…” , “Bizce şiir, mutlak hakikati arama işidir… Mutlak hakikat Allah’tır…” , “Şiir,
Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir… Şiir
, türlü tecelli yoluyla Allah’tan gelir; ve bütün bu perdeleri devirerek Allah’a yol açmaya doğru gider…” , “Şâir odur ki; renk, çizgi, ses, ahenk, hacim, pırıltı, ışık, buud, hareket, eda, mânâ, her tecelliyi şiir, şiiri de Allah için bilir…” (Necip Fâzıl Kısakürek “r. aleyh”; Çile)* “Irkına, vatanına, târihine ihanet etmiş olan efrad ve akvamın hiçbirini unutma Türk oğlu!.. Unutma ve affetme!”
(Süleyman Nazif “r. aleyh”-Batarya ve Ateş)* “Dil giderse, din de gider.” (Türkçe İstiklâlini Kaybetmekte-Rahim Er; Türkiye Gazetesi, 06.08.2013)
* “Allah, şiiri hak yolunda kullananlardan râzı olsun!..” (Prof. Dr. Cevat Akşit-Millî Gazete; 27.04.2017, sy. 9
) aygıdeğer Okuyucularımız!..“Gazeteci Yazar İshak Koç”, “Oy Dereler Dereler” başlıklı yazısında (Bkz: Millî Gazete-23.06.2020, s. 12) aynen şöyle demektedir:
“(…) seçimle işbaşına gelmiş belediyelere el konulduğu, kayyum atandığı gibi seçilmiş belediye başkanları da kriminalize edilir, hapse tıkılır. Yani yüzbinlerce insanın oyunu, onayını almış belediye başkanlarının özgürlüğüne dahi el konulmuş olur. Yetmez, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyup 4 milyon 205 bin 243 kişinin oyunu almış aday, önce özgürlüğünden edilir, sonra geride kalan akrabaları için ağza alınmadık sözler saraf edililr, namusuna sataşılır.” Saygıdeğer Okuyucularımız!..Sizler yanlış okumadınız, biz de bunları bir Sözcü, Birgün, Cumhuriyet gibi bir gazeteden değil de Millî gazeteden aktardık.Bir “
Millî Gazete” ki, başta rahmetli
Erbakan Hocamızın “
Millî Görüş Dâvâsı”nın müdafii görünümündeki, “
millî ve mânevî değerlere bağlılık iddiası”ndaki bir yayın organından aynen alıntıladık.“
Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Sn. Av. Ali İhsan Karahasanoğlu”nun dediği gibi (Bkz: a.g.g.: 25.06.2020, s. 8);
“…yanlışları, Saadet Partili abilerin dikkatine sunalım. En azından, ‘
Bizim bu tespitlerimize karşı, bir gazeteci de, şu eleştiriyi yapmış’ diye, bakar, okurlar, olur ya, belki istemeden bir yanlış yapıyorlarsa, düzeltirler.” Diye biz de ümit edip bekliyoruz ve de İ. Koç beyin yazdıklarına tekrar geliyor ve soruyoruz: “Savunulan kişi ve kuruluş, bu değerlere bağlı mı ki
Siz, gazeteniz ve Genel Başkanınız onların yanında yer alabiliyorsunuz?..”İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi CHP İstanbul İl Başkanı C. Kaftancoğlu’nu 9 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırınca Sn.
Temel Karamollaoğlu, “
Garip durumlar var burada” diyerek ve kendince bâzı gerekçeler ileri sürerek buna karşı çıkabiliyor ve onları destekleyebiliyor.Evet! Herkesin bildiği ve kendilerinin de defaatle açıkladığı gibi;
Saadet Partisi, son mahalli/yerel seçimde ve seçim bölgelerinde kendi partisi ve adayları ile seçime girmiş ve sonuçta İstanbul’da CHP ile kendi aralarında 4 milyon 690 binlik bir oy farkına da sebebiyet vermiştir.Bunu sorgulayıp 6 Ok’lu bu parti ile “
Rahmetli Erbakan”ın “
Millî Görüş”çü siyasetinin arasında bu kadar nasıl bir oy farkını olabildiğine dair kendilerini sorgulamaları gerekirken tutup bir de onların peşlerine takılmaları ve ikidebir destek çıkmaları, nasıl izah edilebilir?.. Diğer bir mevzu da son milletvekili seçiminde
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “
Adalet Yürüyüşü”nde, onun yanında yer alanlardan biri İstanbul’dan seçilirken diğer biri de Konya’dan, CHP listesinden seçilerek Meclise girmiş ve bunun diyeti olarak da Sn.
Karamollaoğlu ve ekibi, hemen her siyasi çıkışta
Kılıçdaroğlu’nun ve onun 6 Ok’çu CHP’sinin yanında olmuş/görülmüş’tür.İşte
İshak Koç beyin bu yazdıkları ve “
Millî Gazete”nin de ülke geneline yaydığı fikirler bunlardır.Diğer taraftan; 1930’larda CHP’nin başlattığı “
Uydurukça/Arı Dil/Agop’ça-Ataç’ça” kıyımına da (rahmetli
Mehmed Şevket Eygi dışında) bu gazetenin hemen hemen bütün yazar takımı ile aynen uygun adım katkı vermesi, işin bir başka garabet yönüdür.Diyoruz ve
İshak Koç beyin bu hususta devirdiği çamlara bir misâl olması bakımından da aynı makâlede kullandığı şu abuk subuk cümlesini aynen verdiğimiz için de
Siz Saygıdeğer Okuyucularımızdan özürler diliyor ve de söz konusu makâle üzerine kaleme aldığımız aşağıdaki “
Hicviye” mısralarımızla
Sizleri başbaşa bırakıyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
“Sonra benimsediğimiz yurt, vatan, ülke, düzen, toplum, toprak parçası vs. adına ne denirse ve ne ile sıfatlandırılmışsa, orası kötülüğün doğal yaşam alanı olmayı başarır.” = = = * = = = Bir “öyle” diyorsun, sonra da “böyle”;“Niyet”in ne senin, “kalbini” söyle;“Meclis”e taşından, Sen “CeHaPe”yle!..“HaDePe”ye cilve, naz mıdır nedir?“PeKaKa”ya destek, cevâz mı nedir?.. “Büyük Birlik” vardı, neden ayrıldın?“Cumhur Yolu”ndan, neden sıyrıldın?“Demirtaş” peşinde, neyle kayrıldın?..“HaDePe”ye cilve, naz mıdır nedir?“PeKaKa”ya destek, cevâz mı nedir?.. “RTE Düşmanlığı”, “akıl karartır”;“Millî Görüş”teki, rengi sarartır; Gel “nefsini bağla”, basiret” artır!..“HaDePe”ye cilve, naz mıdır nedir?“PeKaKa”ya destek, cevâz mı nedir?.. “Yanlış” elbet “yanlış”, “doğru”yu da gör; “Saadet” içinde, “eğri”yi de gör; “CeHaPe” yanında, “uğru”yu da gör!..“HaDePe”ye cilve, naz mıdır nedir?“PeKaKa”ya destek, cevâz mı nedir?.. Ey DEREBAHÇELİ, “uyarı” güzel; Kalem ile sözün, “ayarı” güzel; “Koç Kardeş” bir de, şu “dil”den düzel!..“HaDePe”ye cilve, naz mıdır nedir?“PeKaKa”ya destek, cevâz mı nedir?..