Sanıyorum ki, siz de, benim gibi, bu ismi yeni duydunuz. Çünkü; bizde, birçok önemli şey, bâzen en geç duyulan şeydir ve bu şeyin kıymeti de, maalesef, afakî analizlerle piyasaya sürülür.1972-1973 yıllarında iki sene, Diyarbakır Eğitim Enstitüsü F(ı)ransızca Öğretmenliği Bölümü’nde hocalık ve Bölüm Şefliği (Başkanlığı) yaptım. O dönemin öncesinin ve sonrasının öğretmen ve öğrencileri olarak, bugün, yarım asrı aşan o zamanların hâtıralarını tâzelemek için, her yıl bir şehirde toplanırız.Bu seneki toplantımız, 05 - 09 Haziran 2023 tarihleri arasında, 14. defa, Bilâl Gürer, Sırrı Tekin ve Sami Kaya arkadaşlarımızın gayretleriyle ve Salihli Belediye Başkanı Zeki Kayda Bey’in de yakın ilgisiyle, Salihli ilçemizde gerçekleşmiştir.Bu ilçemiz, aynı zamanda bir kaplıcalar ve ziraat şehri olduğu ve yakın çevreyi tanımak cihetinden de câzib bulunduğu için tercih sebebi olmuştur.Esas diyeceğim ise, şudur: 07 Haziran Çarşamba günü, yine, Bilâl Gürer, Sırrı Tekin, Sami Kaya’nın gayretleri ve Belediye Başkanı Zeki Kayda Bey’in, takriben doksan kişilik kafileye vasıta temin ederek yardımcı olmasıyla, BİRGİ’ye bir gezi düzenlendi.Şahsen; ben, bu mekânla ilgili zerre kadar bir bilgiye sahip değildim. Bulunduğumuz yere 45-50 km. mesâfede bulunan Birgi’ye, yemyeşil vâdilerden geçilerek ulaşılabiliyordu.Aslında, Birgi’nin, İzmir’in Ödemiş ilçesine dâhil olduğunu da orada öğrendim. Öyleyse; öğrendiklerimi sizlerle paylaşayım:“Birgi, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı bir mahalledir. Birgi, sırasıyla Frigler, Lidyalılar, Ahâmeniş İmparatorluğu, Pergamon Krallığı ve Romalılar’ın egemenliği altına girdi. 13. ve 14. yüzyıllarda Aydınoğlu Beyliği’ne başkentlik yaptı. 1426’da ise Osmanlı İmparatorluğu’nun sınırlarına dâhil oldu.Birgi, daha önceleri bir köy iken, 2012 yılında kabul edilen ve 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı kanun ile idârî bölüm olarak mahalle statüsü aldı.İlçe merkezine (Ödemiş’e) 10 km uzaktadır. Ulu Cami ve Çakırağa Konağı gibi tarihî yapılara ev sahipliği yapmaktadır. 2012’de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklendi. 2022 yılında ise Dünya Turizm Örgütü tarafından dünyanın en iyi 32 turizm köyünden birisi seçildi.Tarihî Birgi köyünde yer alan turistik yapılar şunlardır:1.Çakırağa Konağı (14. yüzyıl); 2.Aydınoğlu Mehmed Bey Cami (14. Yüzyıl); 3. Aydınoğlu Hamamı (14. Yüzyıl); 4. İmam-ı Birgivî Türbesi (16. Yüzyıl); 5. Sandıkoğlu Konağı (19. Yüzyıl); 6. Birgivî Mehmed Efendi Medresesi (16. Yüzyıl); 7. Karaoğlu Camii (18. Yüzyıl); 8. Birgi Surları; 9. Demiri Mağaza (16. Yüzyıl); 10. Küp Uçuran(12. Yüzyıl); 11. Ümmü Sultan Türbesi (14. Yüzyıl); 12. Gazi Umur Bey Heykeli; 13. Kerim Ağa Konağı (18. Yüzyıl). (Bknz. tr.wikipedia.org/wiki/Birgi_Ödemiş)Emrullah Yüksel’in TDV İslâm Ansikopedisi’nde verdiği bilgiye göre, Îmâm-ı Birgivî, çeşitli sahalarda eserler veren büyük bir Türk-İslâm âlimidir. 27 Mart 1523’te Balıkesir’de doğmuştur. Asıl adı Takıyüddin Mehmed olup Birgivî Mehmed Efendi diye şöhret bulmuştur. 1573 tarihinde, 50 yaşında Birgi’de vefat etmiştir. (Bknz. Emrullah Yüksel, islamansiklopedisi.org.tr/birgivi)İmam-ı Birgivî hakkında, Yeni Rehber Ansiklopedisi’nde ise şu bilgi mevcuttur: “Birgivî Türbesi: Ödemiş’in Birgi nâhiyesindedir. Büyük İslâm âlimi Îmâm-ı Birgivî hazretlerinin kabr-i şerîfleri buradadır. Üstü açık etrafı demir parmaklıklarla çevrilidir.” (Bknz. Yeni Rehber Ansiklopedisi, Cilt: 10, Türkiye Gazetesi Yayını, İstanbul 1993, Sf. 311)Şimdi de, esasın esasına gelelim:Bu kaynaklardan anlaşıldığı üzre, Birgi denilen mekân, önceleri, nâhiye/bucak imiş ve Yeni Rehber Ansiklopedisi’ndeki kayda göre, Ödemiş’e bağlıymış ve “Birgi bucağının ise, 10 köyü”(Bknz. A., g., ansiklopedi, Sf. 308) bulunuyormuş.UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiş ve Dünya Turizm Örgütü tarafından da dünyanın en iyi 32 turizm köyünden biri seçilen böyle bir târihî mekân, sırf idârî bir taksimatla ‘köy” ve ardından da, sanki bir marifetmiş gibi “mahalle” yapılıvermiş!..Yânî; BİRGİ, kendi elimizle -tâbiri câizse-, budanmış!..Bizde, ‘kültür işleri’ ne yazık ki, hep böyle olur!..Çok defa ve çok yer hakkında yazdım; bu idrâk ile düzelmesi/düzeltilmesi de mümkün değil!..Örnekleri fazla ammâ, meselâ, Samsun’daki, beşyüz senelik Osmanlı Türk eseri olan Taşhan’a ‘asansör’ yapılmasına bile, kimseciklerin gıkı çıkmaz ve herkes, tarihî eserin korunduğunu sanır!..Arkadaş! Bir uçtan bir uca tarih kokan bu BİRGİ denilen mekân, bu kadar bakımsız mı olur, bu kadar hor mu kullanılır?Ancak; hakkını teslim etmek lâzım, burada, fedakârca gayret gösteren bir ‘koruma derneği’ de faaliyete geçmiş. Bu dernek mensubu olan, Fikret Akın isimli emekli bir öğretmen arkadaşımız, bizlere, Birgi hakkında bilgi vermek için çırpındı durdu. Fikret Bey ve yanındaki gönüllü arkadaşlarının güçleri ne ki, ne yapsınlar?Türkiye’deki salâhiyetli ve mes’ullere bir türlü anlatamadım ki, “turizm’, daha ziyâde ‘ticâret” ile irtibatlıdır. Kültür ise, bambaşka bir şeydir.Kültür’ü, turizmin emrine verip, ondan para kazanmayı düşünüyorsanız, neticesi de böyle olur!..Sokakları bile, ‘tertemizi’ bırakınız, ‘temiz’ bile değil.Öğle namazımızı kabristanlık içindeki camide kıldık. Böyle bir mekândaki çeşme böyle mi olur?Abdest alırken, musluktan akan suların etrafa serpişmesini önleyici tedbirin alınmasını sağlamak için mühendis olmaya hiç de gerek yoktur.Kabristanlığa girişte de bir çeşme var: Aman Allah’ım!..Çeşmeye kim bakmışsa, kafasını çeviriyor, iğrenç!..Evet; ‘kültür’ başka, ‘turizm ve ticâret’ başkadır. Ticâretçiler, lütfen, gidiniz turizminizle ticâret yapınız!..‘Kültür’ün yakasını da, onun –varsa- ihtisas sahiplerine bırakınız!..Devam edelim:Câminin, kabristanlığa giriş cephesinde şu tabela bulunuyor:“İMAM-I BİRGİVİ KÜLLİYESİ ÖDEMİŞ EŞRAFINDAN SAYIN İBRAHİM ÇİFTÇ TARAFINDAN YAPTIRILMIŞTIR25 OCAK 1998 DEVAMINA HAYIRLI OLSUN”Bu yazının hemen yanında bir kapı var. İçeri giriyorsunuz ve bomboş!..İçerde, bırakınız “külliye”yi, tek bir kitap bile mevcut değil!..Bu; nasıl, bir “külliye”dir, Allah aşkına, söyler misiniz!?Kabristanlığa girişte de bir bir başka tabelaya gözümüz takılıyor. O da, aynı şekilde, alt alta büyük harflerle yazılmıştır. Aynen naklediyorum:“İMAMI BİRGİVİYE GELEN HANIM ZİYARETÇİLERİN ZİYARETGAH MAHALLİNDE KILIK KIYAFETLERİ DİNİ İNANÇ VE KURALLARIMIZA UYGUN OLMALIDIR ZİYARET MAHALLİNDE HER TÜRLÜ MÜZİK ALETİ ÇALMAK VE OYNAMAK YASAKTIR. BELEDİYE”Buna da, diyebileceğim hiçbir şey yoktur!..Yorum, size âittir!..İhtişamlı çam ağaçları altında bulunan “BÜYÜK ALİM İMAMI BİRGİVİ MEHMET EFENDİ” yazılı kabir; çevresi, tıpkı diğer mezarlarda olduğu gibi, gelişigüzel çirkin denebilecek bir badanayla boyanmıştır.Bomboş durumdaki Çakırağa Konağı’nın yakınındaki dereye ise, dere demek için bin şâhit lâzım!..Sözüm; asla, kıymetli Birgililere ve Birgi için çırpınan Koruma Derneği mensuplarına değildir.Böyle bir mekâna, Kültür Bakanlığı, ‘kalıcı bir birim’ kuramaz mıydı ve eleman tâyin edemez miydi?Muhtarlık; hangi imkân ve yetkiyle böyle bir tarihî mekânı ihyâ edebilir?Bilinmelidir ki, Birgi’nin ‘kültür ticâreti’ kimseye yük de getirmez; o, kendini canlandırır, yeter ki, ona yük olunmasın!..Pazar yeri olarak kullanılan kapalı çarşı da, maalesef, BİRGİ’ye lâyık bir tertip içinde bulunmuyor!..Devlet’in, burayı düzenlemesi çok mu imkânsız, anlamakta anlamakta zorluk çekiyorum!..BİRGİ; ister köy, ister mahalle, ister bucak veya nâhiye deyin, mutlaka görülmesi gereken çok hârika bir mekândır!..Ancak, bir derdi vardır ki, umursamazlıktan, ihmâlden, ilgisizlikten ve sahipsizlikten muzdariptir!..
GÜNDEM
Yayınlanma: 13 Haziran 2023 - 13:53
BİRGİ MAHALLESİ
Sanıyorum ki, siz de, benim gibi, bu ismi yeni duydunuz
GÜNDEM
13 Haziran 2023 - 13:53