Çarşamba“da Üniversiteli Öğrenciler Zulme Sessiz Kalmadı Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çarşamba Kampüsü“nde toplanan üniversiteli öğrenciler basın açıklaması yaptı.Mescid-i Aksa için, Kudüs için, bombardıman altındaki İnsanlığın kadim kenti Gazze için buradayız! Türk Diyarları’nın Atayurdu Uygur için buradayız!
Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, Doğu Türkistan’da ailelerinden koparılan çocuklar için. Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar için,
Vicdanların sesi olmak için buradayız!Bizler İman ve Vicdan Sahibi Gençler olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğrencileri olarak İşte burada insanlığın ve merhametin anlamını yitirdiği şu zamanda zalime ve zulmüne karşı mazlumun yanında olduğumuzu göstermek vicdanını yitirmemiş inançlı bir neslin olduğunu göstermek için toplandık ve haykırıyoruz.Katil İsrail ve Çin Rejimlerinin, Filistinde, Doğu Türkistan’da uygulamış olduğu zulüm, asimilasyon ve tahakkümüne sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. Bu Yaşanan insanlık dramını sadece seyretmekle yetinen ve hiçbir çözüm üretmeyen İnsanlıktan bihaber Devletler ve Uluslararası kuruluşlar bizlere bir kez daha ne kadar riyakar olduklarını gösterdiler. Bu vahşetlere kayıtsız kalmamız mümkün değildir!
Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır! Dünya Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlemektedir. İki yüzlü batı uygarlığı, Gazze’de başını kuma gömmüştür. İki yüzlü batı bu vahşeti görmemektedir! İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynamaktadır!
Gazze’de şu anda; Sivil binalar bombalanıyor! Hastaneler bombalanıyor! İbadethaneler bombalanıyor! Çocuklar öldürülüyor! Kadınlar öldürülüyor! Yaralılar ve sağlık çalışanları öldürülüyor! Ambulanslar vuruluyor!
Gazze’de;Hastane yok!İlaç yok!Doktor yok!
Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz! Ölüme mahkûm edilmiş durumda!Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere!
Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara!
Yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara!Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Ata Yurdumuz Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar
gerçekleştirmektedir. Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan,İslam’ın, ve Türk’ün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin makus talihine teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz.
Masum Filistin ve Doğu Türkistan’lıların haklarının Siyonist İsrail ve Çin tarafından on yıllardır sürekli olarak ihlal edilmesi, en temel özgürlüklerinden mahrum bırakılması ve son olarak bu mezalime cüret etmesi karşısında insanlığın, gür bir sesle ve topyekûn biçimde, dur dememesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Filistin’de, Suriye’de, Arakan’da, Moro’da, Yemen’de, Afganistan’da, Mısır’da, Çeçen’de Hindistan’da Doğu Türkistan’da Dünyanın hangi köşesinde zulüm altında olan millet varsa hepsinin yanında olduğumuzu haykırıyoruz. İnsanlığın ve Vicdaniyetin tekrardan hakim olmasını temenni ediyoruz. Zulüm altındaki tüm insanlara Allah’dan yardım diliyoruz. Bunu söylerken şunun bilincinde olmalıyız ki asıl yardıma muhtaç olan bizleriz asıl esaret altında olan bizleriz onlar zalime karşı direnişin özgürlüğünü yaşıyorlar, onlar kurtuldular; çünkü ölümü göze alacak kadar özgürler.
Vurulan, yıkılan hastanelerdeki bebekler için, Doğu Türkistan’da ailelerinden koparılan çocuklar için. Gözü yaşlı analar, bağrı yanık babalar için,
Vicdanların sesi olmak için buradayız!Bizler İman ve Vicdan Sahibi Gençler olarak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğrencileri olarak İşte burada insanlığın ve merhametin anlamını yitirdiği şu zamanda zalime ve zulmüne karşı mazlumun yanında olduğumuzu göstermek vicdanını yitirmemiş inançlı bir neslin olduğunu göstermek için toplandık ve haykırıyoruz.Katil İsrail ve Çin Rejimlerinin, Filistinde, Doğu Türkistan’da uygulamış olduğu zulüm, asimilasyon ve tahakkümüne sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır. Bu Yaşanan insanlık dramını sadece seyretmekle yetinen ve hiçbir çözüm üretmeyen İnsanlıktan bihaber Devletler ve Uluslararası kuruluşlar bizlere bir kez daha ne kadar riyakar olduklarını gösterdiler. Bu vahşetlere kayıtsız kalmamız mümkün değildir!
Bu soykırımı görmezden gelmemiz imkansızdır! Dünya Gazze’deki soykırımı film izler gibi izlemektedir. İki yüzlü batı uygarlığı, Gazze’de başını kuma gömmüştür. İki yüzlü batı bu vahşeti görmemektedir! İnsan Hakları Örgütleri üç maymunu oynamaktadır!
Gazze’de şu anda; Sivil binalar bombalanıyor! Hastaneler bombalanıyor! İbadethaneler bombalanıyor! Çocuklar öldürülüyor! Kadınlar öldürülüyor! Yaralılar ve sağlık çalışanları öldürülüyor! Ambulanslar vuruluyor!
Gazze’de;Hastane yok!İlaç yok!Doktor yok!
Yoğun bakımdaki bebekler çaresiz! Ölüme mahkûm edilmiş durumda!Yazıklar olsun bu vahşeti görmeyenlere!
Yazıklar olsun hastanelerin bombalanmasına göz yumanlara!
Yazıklar olsun riyakarlık yaparak İsrail’e arka çıkanlara!Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Ata Yurdumuz Doğu Türkistan’da sistematik katliamlar
gerçekleştirmektedir. Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan,İslam’ın, ve Türk’ün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin makus talihine teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz.
Masum Filistin ve Doğu Türkistan’lıların haklarının Siyonist İsrail ve Çin tarafından on yıllardır sürekli olarak ihlal edilmesi, en temel özgürlüklerinden mahrum bırakılması ve son olarak bu mezalime cüret etmesi karşısında insanlığın, gür bir sesle ve topyekûn biçimde, dur dememesi kabul edilebilir bir durum değildir.
Filistin’de, Suriye’de, Arakan’da, Moro’da, Yemen’de, Afganistan’da, Mısır’da, Çeçen’de Hindistan’da Doğu Türkistan’da Dünyanın hangi köşesinde zulüm altında olan millet varsa hepsinin yanında olduğumuzu haykırıyoruz. İnsanlığın ve Vicdaniyetin tekrardan hakim olmasını temenni ediyoruz. Zulüm altındaki tüm insanlara Allah’dan yardım diliyoruz. Bunu söylerken şunun bilincinde olmalıyız ki asıl yardıma muhtaç olan bizleriz asıl esaret altında olan bizleriz onlar zalime karşı direnişin özgürlüğünü yaşıyorlar, onlar kurtuldular; çünkü ölümü göze alacak kadar özgürler.