EŞLER ARASINDA İLETİŞİMİN EN ÖNEMLİ FORMÜLÜ ANLAYIŞFatsa Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Müftülüğü’nün birlikte yürüttüğü “Aile Okulu Projesi”ne konuşmacı olarak katılan Psikolog Muhammet Karamustafa, aile içerisinde eşler arasında iletişimin nasıl sağlanabileceği konusunda bilgiler verdi.
Fatsa Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürü Fatma Madran’ın da katıldığı konferansta aileler Psikolog Muhammet Karamustafa’yı can kulağıyla dinledi.“İLETİŞİMDE EN GÜÇLÜ ŞEY BEDEN DİLİ”Aile içerisinde iletişimi sağlayabilmek için her şeyden önce eşlerin birbirlerini anlayışla karşılamaları gerektiğini belirten Psikolog Muhammet Karamustafa, “Eşler beden dillerini okuya bilmeleri gerekiyor. İletişimde en güçlü şey beden dili, eğer beden dilini doğru okuyabilirsek iletişimimizi güçlendirebiliriz. Tabii ki kullandığımız sözü bunu vurgulayıp biçimine etkisi var sözsüz iletişime okuduğumuz zaman sözlü iletişim ve destekleyerek daha başarılı bir iletişim kurabiliriz. Her zaman aile içerisinde her şey güllük gülistanlık olmayabiliyor. Yaşamını birleştiren eşler zor zamanlarda da bu duruma katlanabilmeleri iyi zamanda da katlana bilmeleri lazım. Neticede bir direnç ortaya koyuyorsun. Zor zamanlarda da hayata birlikte direnç göstermeliyiz. İyi iletişim kuran eşler birbirlerini iyi anlayanlar hayatta birlikte mutlu olabilirler. Tabii ki evliliğin iyi günü de var kötü günü de var, bunu paylaşmaları lazım birlikte direnç göstermeleri, birlikte yürümeleri gerekir.” dedi.“BİRLİKTE GEZMEYE GİTMEK BİLE ÖNEMLİ HALE GELDİ”Ailelere nitelikli vakit geçirme konusunda da önerilerde bulunan Psikolog Karamustafa, “Aileler çocukları ile iletişimi sağlayabilmeleri için çağımızın hastalığı telefon ve televizyondan uzak durup birlikte vakit geçirmeleri gerekir. Birlikte toplu oyun oynamak, pikniğe gitmek, açık alana gezmeye gitmek veya bir seyahate çıkmak bu dönemde önemli hale geldi.” diye konuştu.
Açıklamasında çocuklardan söz eden Psikolog Muhammet Karamustafa, “Hayatta her şey sanallaştı. Çocuklar hayatta sanal alem içerisinde yer alıyor. Çocuklar kendilerini telefondan tabletten uzak tutmaları gerek ama biraz da güvenlik korkumuz var sanırım. Korkudan çocuğumuzu dışarıya salamıyoruz. Çok eski yıllarda çocuğumuza bir şey olur derdinde değildik.” şeklinde konuştu.
Fatsa Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürü Fatma Madran’ın da katıldığı konferansta aileler Psikolog Muhammet Karamustafa’yı can kulağıyla dinledi.“İLETİŞİMDE EN GÜÇLÜ ŞEY BEDEN DİLİ”Aile içerisinde iletişimi sağlayabilmek için her şeyden önce eşlerin birbirlerini anlayışla karşılamaları gerektiğini belirten Psikolog Muhammet Karamustafa, “Eşler beden dillerini okuya bilmeleri gerekiyor. İletişimde en güçlü şey beden dili, eğer beden dilini doğru okuyabilirsek iletişimimizi güçlendirebiliriz. Tabii ki kullandığımız sözü bunu vurgulayıp biçimine etkisi var sözsüz iletişime okuduğumuz zaman sözlü iletişim ve destekleyerek daha başarılı bir iletişim kurabiliriz. Her zaman aile içerisinde her şey güllük gülistanlık olmayabiliyor. Yaşamını birleştiren eşler zor zamanlarda da bu duruma katlanabilmeleri iyi zamanda da katlana bilmeleri lazım. Neticede bir direnç ortaya koyuyorsun. Zor zamanlarda da hayata birlikte direnç göstermeliyiz. İyi iletişim kuran eşler birbirlerini iyi anlayanlar hayatta birlikte mutlu olabilirler. Tabii ki evliliğin iyi günü de var kötü günü de var, bunu paylaşmaları lazım birlikte direnç göstermeleri, birlikte yürümeleri gerekir.” dedi.“BİRLİKTE GEZMEYE GİTMEK BİLE ÖNEMLİ HALE GELDİ”Ailelere nitelikli vakit geçirme konusunda da önerilerde bulunan Psikolog Karamustafa, “Aileler çocukları ile iletişimi sağlayabilmeleri için çağımızın hastalığı telefon ve televizyondan uzak durup birlikte vakit geçirmeleri gerekir. Birlikte toplu oyun oynamak, pikniğe gitmek, açık alana gezmeye gitmek veya bir seyahate çıkmak bu dönemde önemli hale geldi.” diye konuştu.
Açıklamasında çocuklardan söz eden Psikolog Muhammet Karamustafa, “Hayatta her şey sanallaştı. Çocuklar hayatta sanal alem içerisinde yer alıyor. Çocuklar kendilerini telefondan tabletten uzak tutmaları gerek ama biraz da güvenlik korkumuz var sanırım. Korkudan çocuğumuzu dışarıya salamıyoruz. Çok eski yıllarda çocuğumuza bir şey olur derdinde değildik.” şeklinde konuştu.