Derebahçeli/Ali Kayıkçı “GAZZE”YE “TEL-AVİV”E, “DU” VAR HEM “BEDDUÂ!..” (“Allah içün namâza, Gazze şehîtleri içün duâya!..”) * “Ve anetilvücûhü lilhayyilkayyûm… zulmâ !.. (Bütün yüzler, O Hayy (diri)
ve (asla uyumayan)
Kayyûm olan, herşeyi görüp gözeten Allah’a, zillet ile boyun eğmiş olacaktır. Bir zulüm taşıyanlar/yüklenenler, gerçekten zarara uğrayacak/perişan olacak’tır.” (Kur’ân-ı Kerîm; 20/Tâhâ Sûresi, âyet 111) * “Seher vakitlerinde Allah’tan hep bağışlanma dilerler/istigfâr ederler.” (Kur’ân-ı Kerîm; 51/Zâriyât Sûresi, âyet 18)* “Bana (hâlis kalb ile) duâ ediniz. Duânızı kabul ederim.” (Kur’ân-ı Kerîm; 40/Mü’min Sûresi, âyet 60)* “Yardım, ancak ve yalnız Allah’tandır.” (Kur’ân-ı Kerîm; 3/Âl-i İmrân Sûresi, âyet 126)* “Duâ ederken önce Allahü teâlâya hamd et, sonra bana salevât getir, sonra duâ et!”, “Çalışmadan duâ eden, silâhsız harbe giden gibidir”, “Birinize dert-belâ gelince Yûnûs Peygamberin duâsını okusun! Allahü teâlâ onu muhakkak kurtarır. Duâ şudur: (Lâ ilâhe illâ ente sübhâne-ke innî küntü minezzâlimîn)”, “Gâfil kalb ile yapılan duâ makbûl değildir”, “Mü’minin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır duâ kabul olur. Bir melek, ‘Allah, bu iyiliği sana da versin! Âmin’ der. Meleğin duâsı red edilmez.”, “Beş vakit farz namâzdan sonra yapılan duâ kabul olur.”, “Çok kimse vardır ki, yedikleri ve giydikleri harâmdır. Sonra ellerini kaldırıp duâ ederler. Böyle duâ, nasıl kabul olunur?”, “Kazâ, ancak ve yalnız duâ ile durdurulur.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”)* “Duâ ordusunun askerleri, gazâ ordusu askerlerinin rûhu gibidir. Gazâ ordusunun askerleri, onların kalbleri, bedenleridir. O hâlde gazâ ordusunun askeri, duâ ordusu olmadıkça iş başaramaz.” (İmâm-ı Rabbânî “r. aleyh”)* “Evvelâ 7 defa ‘Estağfirullah’, 7 defa ‘Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammed’, 10 defa ‘Allahü Ekber’, ondan sonra da 19 defa şu sekine duâsı okunacak: ‘Bismillâhirrahmânirrahîm. Ferdün, Hayyun, Kayyûmun, Hakemün, Adlün, Kuddûsün, Aneti’l vücûhî li’l hayyi’l kayyûm’ Bu duâ ve okuyuş şekli vahy-i zımnî ile sâbittir. Bedir Muharebesi öncesinde, bu duâyı ve okuyuş şeklini Cebrâil Aleyhisselam bir kâğıda yazılı olarak getirip Peygamber Efendimiz’e (asm) vermiştir. Peygamber Efendimiz de bu yazılı kâğıdı Hz. Ali’ye vermiş ve muharebede bu duâyı okumasını emretmiştir. Efendimiz de (asm) savaş esnasında secdede ‘Ya Hayyu ya Kayyûm’ diye duâ etmiştir. Hz. Ali (ra), ikinci olarak Hendek muharebesinde müşriklerin savaşçısı Amr ile karşılaşırken bu duâyı okumuştur, üçüncü defa Hayber Savaşı’nda okumuştur. Ondan sonra bütün savaşlarda bu duâyı okumuş ve duânın yazılı şeklini de üzerinde taşımıştır. Bu duâ, bir mahfaza içerisinde İslâm ordusunun sancağının ucuna takılı vaziyette taşınmıştır.” (Burhan Bozgeyik-Millî Gazete; 09.04.2018, sy. 9) * “…Allahım! Yüce Kitâbında insanlığın en büyük düşmanı ve baş belâsı olarak ilân ettiğin Siyonist İsrail’in sonunu Firâvun’un sonu (gibi
) eyle! Onlara desteklemeye devam eden emperyalistlerin ve içimizdeki uşaklarının sonunu da Nemrûd’un sonu (gibi
) eyle!Ve İslâm’a ve mazlum mücâhid mü’min kardeşlerine yardım etmeye devam eden Müslüman kullarına yardım eyle! Kassam’ın ve Şeyh Yâsin’in evlâtlarının ayaklarını sabit kıl! Üzerlerine sabır yağdır! İmkânlarını ziyâde eyle! Küffara verdiğin mühleti, kudretinle bitir! Birliklerini boz, imkânlarını zayi eyle! Ve bizi bağışla! Ey Hayr’un Hâfiziin! Erham’ur-Rahîmiyn!.. Âmin!..” (Şevki Yılmaz-Y. Akit Gzt; 14.10.2023, sy. 3) aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere, 7 Ekim günü yeni bir şekil alan
“İsrail-Filistin İhtilâfı”nın “
Gazze Bombardımanı”; “
El-Ahli Hastahanesi”ne gerçekleştirilen ve yaklaşık 500 kişinin ölümüne yolaçan patlamanın ardından, dünyâ harp tarihinin görmediği ve yaşamadığı bir “
katliâm”la karşılaşmış ve “
Netanyahu-Biden” yönetimindeki “
Siyonist Dünyâ”nın gerçek yüzünün görülmesine vesile olmuştur.Önceki hafta cumâ namâzları sonrası bütün Türkiye câmilerinde kılınan “
gıyâbî cenâze namâzları”nın ardından, 18 Ekim 2023 Çarşamba günü öğle ezânından önce “
salâ okunması ve öğle namâzının peşinden de yine gıyâbî cenâze namâzlarının edâ edilmesi” bizi, gazetelerimizin bâzı köşe yazarları tarafından kaleme alınan “
duâ”ları tekrardan incelemeye yöneltti.İlk ikisini yukarıda “
serlevha” hâlinde sunduğumuz bu yazıların dışında dikkat çeken ve “
Kur’ân-ı Kerîm âyetleri” üzerine oldukça da yorucu bir araştırmayı gerektiren “
Gazze’ye Dua” başlıklı makâlesinde (Bkz: Y. Akit Gzt; 17.10.2023, sy. 2) Sn. “
Abdullah Yıldız” Bey kardeşimiz, tam 22 sûreden mevzuyla ilgili âyet-i kerîme tespit etmiş ve bunları da;
- “Ey Âlemlerin Rabbi! Ey Erhamür’r-Râhimîn! Ey Ahkemü’l-Hâkimîn”;
- “Ey Hayr’ün-Nasirîn: Yardım edenlerin en hayırlısı!”;
- “Ey Göklerin ve yerin ordularının sahibi olan Allah’ım!”;
- “Ey Hayr’ül-Mâkirîn: Plânı/tuzağı en üstün/hayırlı/iyi olan!”;
- “Ey Azîzün Züntikâm: Daima galip ve yüce intikâm sahibi!”;
- “Ey Şedîd’ül-Azâb: Azâbı en şiddetli olan!”;
- “Ey Şedid’ül-İkâb: Cezâsı en şiddetli olan!”;
- “Ey Şedîd’ül-Mihâl: Tuzağı en şiddetli olan!”;
- “Ey Mâlik’ül Mülk: Egemenliğin gerçek sahibi olan!”;
- “Ey Serî’ül-Hisâb: Hesabı çabucak gören!”;
- “Ey Vâhid’ül-Kahhâr: Kahr-u perîşân eden!”;
- “Ey Cebbâr: İstediğini zorla yaptıran!..”
Dedikten sonra “
Zâlim inkârcıları, Siyonist katilleri ve küresel zorbaları kahr-u perîşân eyle! Onların azabını erteleme Allah’ım! Aksine azaplarını çabuklaştır Allah’ım! Ve ey Rabbimiz! Biz inananları bağışla! Rahmetini esirgeme üzerimizden!.. Âmîn! Ve selâmün ale’l-murselîn, ve’l-hamdü lillâhi Rabbi’l-Âlemîn. Tüm şehidlerimiz için, özellikle Gazze’de şehid düşen yiğit kardeşlerimiz için El-Fâtiha!” diyerek noktayı koymuş bulunmaktadır. Biz de bu ve sonraki gelişmeler üzerine kaleme aldığımız işbu köşe yazımızda, hislerimizi şu mısralar ile dile getirmeye çalıştık.
= = = (***) = = =“Ezâ-cefâ çekenler, “zulmedilen-sürelen”;“Rabbimiz Allah” diyen; kullarına Sen acı!..“Ahkemü’l-Hâkîmin”sin, bizler Sana duâcı; “Öz vatanında parya, yıllarca hor görülen……Şu Filistin halkının, şehîd olmuştur kaçı?!..” “Yer ve gök orduları”, Senin emrin altında; “Hayr’ül-Mâkirîn” Sensin, plân/tuzak tahtında; Şu “Zâlimleri kahr’et”, “ConiHom”un bahtında!..“..48, ..67”; güldürdü “Siyon-Haçı”; “Kudûs’e hâkim olmak”, “Talmûdçu”nun ahtında!.. “Azîz’ün-Zûntikâm”sın, “Daima galip gelen”;“Ebâbiller” emrinde, “filleri” yoldan çelen; Atılan her bir taşla, kâfir beynini delen!..“Ebrehe Orduları”, muhtaçların muhtacı; “Kâbe’nin yolları”nda, feryâd-figân yükselen!.. “Mâlik’ül-Mülk” olan Sen, “Mülkün gerçek sahibi”;“Serî’ül-Hisâb” gören; çabuk, yıldırım gibi… …Garipleri koruyan, kimsesizler nâibi!..”Dertlilerin devâsı, ilâçların ilâcı; “Sakar Cehennemi”nde, “Siyonlar”a en dibi!.. “Vâhid’ül-Kahhâr” Sensin, “perîşân eyleyen” Sen; Hemi de “Cebbâr” Sensin, zâlimlere “Öl!” desen; Elektrik ve suyu, malûmdur elbet kesen!..“Umre”ye ve “Kudüs”e, gidenler “yarım hâcı”; Engel olan güçleri, durdurup engellesen!.. KAYIKÇ’Ali diyor ki, “Abdullah Yıldız” yazdı; O’nun “köşe yazısı”, “zâlimlere ikaz”dı; “Günde 5 vakit salât”, “duâ” olarak “farz”dı!..“Ahkemü’l-Hâkîmin”sin, bizler Sana duâcı; “Rabbimiz Allah” diyen; kullarına Sen acı!.. “Gazze”ye, “Tel-Aviv”e; “duâ” var hem “bedduâ”;“Filistin: Can yoldaşım”, mısramız da “ve’d duâ”;“Abdest sonrası namâz”, “duâ için var “sübhâ!..”“Ahkemü’l-Hâkîmin”sin, bizler Sana duâcı; “Rabbimiz Allah” diyen; kullarına Sen acı!..