DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI “HAMSİKÖY SÜTLACI” DEMİŞSİN BUNA!.. aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere;
“Trabzon”a bağlı merkezlerden biri de, eski adı “
Cevizlik” olan “
Maçka” ilçesidir. Bu ilçenin, bu satırların yazarının da doğduğu şirin mi şirin bir de turistik köyü var: “
Hamsiköy”.Bu köyün, kendi ismiyle müsemmâ/adlandırılan harika bir de tatlı yiyeceği var ki adı da “
Hamsiköy Sütlacı”.“
Maçka Belediye Başkanı Sn. Koray Koçhan”ın üstün gayretleri ile 01.12.2017 tarihinde “
Türk Patent ve Marka Koruma Kurulu” tarafından tescillenen ve de
Trabzon’un ününe ün katan bu mahallî/yöresel gıdanın taklitlerinin, şimdilerde
Samsun ve
Bafra’da bâzı kimseler tarafından “
Hamsiköy Sütlacı” adı altında üretilerek lokanta ve pastanelere verildiği, evlere servis yapıldığı görülmektedir.
“Hamsiköy’ün temiz kırlık alanları ve yaylalarında yetişen otlardan beslenen hayvanlardan elde edilen sütlerin kaynatılması, ayrı bir kapta haşlanıp süte karıştırılan pirincin buna karıştırılıp kaynamaya devam ettirilmesi, süt ve pirincin birbiriyle özleşmesinin akabinde de şeker ve vanilyasının katılmasından sonra bir süre daha (bir taşım kadar) bu işleme devam edilir. Kıvama gelen bu karışım toprak kâselere boşaltılır. Tencerenin/kaynama kabının dibinde bir miktar bırakılan sütlaçla bu yumurta sarıları karıştırılır. Sonra da bu karışım, kaptaki sütlaçların içine karıştırılır. Daha sonra ise bu kaplar, fırın tepsisine alınır ve 180 derecelik fırında üstü kızarana kadar pişirilir. Fırından çıkan sütlaçlar, kavrulmuş toz fındıkla kaplanarak servise hazır hâle getirilir.” (Bkz: Türkiye Gazetesi-07.11.2020, s. 4) Yukarıda izah edilen üretimdeki 7 karışımın bir kısmını hiç kullanmayan, işlemleri yapmayan/yapamayan bir kısım “
türedi işletmeler”, şimdilerde “
Hamsiköy Sütlacı” adı altında; pirinç unu karışımı, çocuk maması gibi imalâtlarla “
taklitçilik” üzerinden para kazanmakta ve
Trabzon ile
Maçka ve
Hamsiköy’e de “darbe” vurmakta, “
Hacı Osman-Temel Konak-Niyazi Akkurt” ailelerinin ekmeğini çalmaktadırlar diyoruz ve yetkilileri “
Noter” aracılığı ile tespit yaptırmaya çağırıyor, aşağıdaki mısralarımız ile de bu “
Taklitçileri” kınıyor, kınıyoruz...
= = = * = = = “Hamsiköy Sütlacı”, demişsin buna;“Ayıptır Efendi”, ne deyim sana?..Nerde “tat-kokusu”, tut burnuna!..“Ayıptır Efendi”, “markamız” çalma; “Para… Para…” deyip, böyle alçalma!.. “Su-süt-pirinç” ile, bu iş bitmiyor; Bir de “şeker” katmak, buna yetmiyor;Çırak “Yumurta”yı, hiç dert etmiyor!..“Ayıptır Efendi”, “markamız” çalma; “Para… Para…” deyip, böyle alçalma!.. “Kavrulmuş fındık” var, “vanilya” nerde?Bu “süt-su” bulunmaz, öyle her yerde; “Hamsiköy”de yersen, “şifâdır” derde!..“Ayıptır Efendi”, “markamız” çalma; “Para… Para…” deyip, böyle alçalma!.. HAMSİKÖYLÜ(*) söyle, “Ustalık sırdır……‘Hamsiköy Sütlacı’, tam bir asırdır……‘Sahte marka’lar var, midede gır-gır!..“Ayıptır Efendi”, “markamız” çalma; “Para… Para…” deyip, böyle alçalma!..------------------------------------------- (*): Hamsiköylü: Gazeteci-Yazar Ali KAYIKÇI