DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI
“HOŞ GELDİN FAİZİ”: “GÜNÂHLA BAŞLA!..” (“Malûmlara Taşlama”, mısra-mısra haşlama): * “Ribâ (fâiz) yiyenler, kıyâmet günü mezarlarından, sar’a hastası gibi perişân kalkacaklardır. Allahü teâlâ, fâiz alan ve verenlerin mallarının hepsini yok eder. İzini, eserini de bırakmaz!” (Kur’ân-ı Kerîm; Bakara Sûresi, âyet 275-276’dan)* “Ey îmân edenler! Ribâyı (fâizi) kat kat fazlalığıyla yemeyin! Allah’tan korkun ki felâh bulasınız/kurtulasınız.” (Kur’ân-ı Kerîm; Âl-i İmrân Sûresi, âyet 130) * “Kendilerine yasak kılınmış olmakla birlikte fâiz almalarından ve insanların mallarını bâtıl yollarla yemeleri sebebiyle de… İçlerinden kâfir olanlara da pek acıklı/can yakıcı bir azâb hazırladık.” (Kur’ân-ı Kerîm; Nisâ Sûresi, âyet 161)* “Bir kimsenin fâizden yediği ve fâiz olduğunu bildiği bir dirhem, otuzaltı zinâdan daha kötüdür.”, “Fâizde yetmiş günâh vardır. En küçüğü, annesi ile zinâ etmiş gibidir.”, “Mi’râc gecesi, bir takım insanları bana gösterdiler. Karınları leş gibi idi. İçleri yılan dolu olup, dışardan görünüyorlardı. ‘Ey Cebrâil, bunlar kimlerdir?’ dedim. ‘Fâiz yiyenlerdir’ dedi.” (Hz. Muhammed “sallallahü aleyhi ve sellem”) * “İslâmiyette fâiz harâmdır. Fâiz, yalnız İslâmiyette değil, semâvî dinlerin, yani hak olan, doğru olan dinlerin hepsinde harâmdır. Fâizin azı da, çoğu da harâmdır, en büyük günâhlardandır.” (Tam İlmihâl Seâdet-i Ebediyye)* “Fâizci kişi, Allah’ın kendisine helâlinden verdiği kısmete râzı olmaz ve Allah’ın kendisine meşru kıldığı mubah kazanç yolları ile yetinmez. Bundan dolayı o insanların mallarını murdar olan çeşitli kazanç yolları ile bâtıl bir şekilde yemeye çalışır. Böylelikle o, üzerindeki nîmetleri inkâr eden bir nankör, insanların mallarını bâtıl yollarla yemek suretiyle günahkâr ve oldukça zalim birisi olur.” (Muhtasar İbn-i Kesîr Âyet Âyet Meâl-Tefsir) * “Fâiz (ribâ) almak ve vermek, insanın son nefesinde îmânsız gitmesine sebep olabilir.” (Kutbüddîn İznikî “r. aleyh”) aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere yüce dînimiz;
“Kur’ân-ı Kerîm’in hükmü: Allahü teâlânın emri”yle “fâiz/ribâ”yı “
harâm” kılmış ve alınıp-verilmesi/yenilmesi’ni men etmiş/yasaklamıştır. Bir bankanın, yaptığı yazılı ve sözlü reklâmlar ile “
Yeni hesap açtıran/bankalarına hesabını nakledenlere hitaben yaptığı (… Hoş Geldin Faizi)” diyerek dâvette bulunması bize yukarıdaki başlığı attırdı ve sonrasında
“Paran varsa Sen, ‘Katılımcı Banka’ya koş”manız için de aşağıdaki mısraları yazdırdı. Diyoruz ve dahi bu şiirimizle de
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = ( - 1 - ) = = = “Hoş Geldin Faizi”: “Günâhla başla!..”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..”“Katılımcı”ya koş
, “arzuyla-aşkla”;“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;“Nâr-ı Cehîm” kurmak, başlar bir taşla!..
“Hoş Geldin Faizi”, “ateşe bilet”;“Faizli iş” sonu, daim
“hezimet”; İşte “
âyet-hâdis”, “kesin alâmet!..”“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..” “Faiz-faiz” katlar,
“taşlar” döşenir;
“Yıllık getiri” der,
“iştahla” yenir;
“Allah-Peygamber”le, hem
“harb edilir!..”“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..” “Hoş Geldin Faizi”, “güldürmez” asla;
“Ateşe el uzat, kor’la” kıyasya;
“Zekât”ın miktarı,
“nisâb” mikyasla!..
“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..” “Zekât: Cennet”e yol, “
ribâ: Cehîm”e;Hükümler ap-aş’kâr, sapma “
vehîm”e;
“Faiz: Kor-ateş”tir, sanma “
velîme!..”“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..” “
Borç, alıp-vermek” yok, “
karz-ı hâsene”;Unutuldu gitti, yiğitsen dene;“
Bugün-yarın” değil, beklersin
“sene!..”“Faiz-faiz” üste,
“birleşik Ağrı”;Böyle diyor
“Banka”, “ribâcı çağrı!..” = = = ( - 2 - ) = = = “Altun: Elde-kolda”, “can tehlikesi”;En yakınlarından,
“kan tehlikesi”;“Katılımcı Banka”, “Güven Ülkesi!..”“Kâr payı-kâr payı”, “birleşik Ağrı”;“Dîne-Diyânet”e,
“uygun bir çağrı!..” Hem “ülke” kazanır, hem de Sen” kârlı; “Siyon” ve “Soros’çu”, çıkar “zararlı”;“Devletin Bankası”, “Millet pınarlı!..”“Kâr payı-kâr payı”, “birleşik Ağrı”;“Dîne-Diyânet”e,
“uygun bir çağrı!..” KAYIKÇ’Ali der ki,
“Katılım… Banka”;“Sırrın… Sırdaşın”dır, sanki bir
“kanka”;Hep taşır
“hayr’lar”a,
“Zümrüd-ü Anka!..”“Kâr payı-kâr payı”, “birleşik Ağrı”;“Dîne-Diyânet”e,
“uygun bir çağrı!..”