Derebahçeli/Ali KAYIKÇI
KİMİ “ZEUS”, “HELEN”; KİMİ “KIRK YABAN!..”S
aygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere; gerek “1071 Malazgirt Zaferi”nden önce ve gerekse bu tarihten sonra “Anadolu Coğrafyası”na göç yoluyla gelen “Türk Boyları” yanında, burada yerleşik başka halklar da vardır. Bu tarihlerde, bu ülkede yaşayan ve çoğunluğu teşkil eden “Müslümanlardan” başka “Gayrimüslimler” de “Azınlıklar” olarak iskân etmektedir. Bunlar arasında “Eski Doğu Roma/Bizanslı/Rûmlar” yanında, “Gürcüler” ve “Ermeniler” de vardır.
“Türkistan” taraflarından gelip buraya yerleşmiş olan “Türk Boyları/Aşiretler” arasında; başta “Ortodoks ve Katolik-Protestan Kiliseleri” ve “Azınlık/Yabancı Okulları”nın yoğun propagandası ve tesiriyle “Hıristiyanlığı” din olarak seçmiş aileler de mevcuttur.
“Roma” ve “Fener” patrikhanelerine bağlı olarak faaliyet gösteren bu kiliseler yanında, başta Amerika Birleşik Devletleri’nin “Misyonerlik Teşkilât Çalışmaları”nın bir ayağı olan “Amerikan Okulları”; 19. Yy ikinci yarısından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda hızla artmış ve sayıları 465’e kadar çıkmış, bunun devamını 83 okulla İngilizler, 72 okulla Fransızlar, 44 okulla Ruslar ve 24 okulla İtalyanlar alırken, 7’şer okulla da Avusturya ve Almanların geldiğini görürüz. (Fazla bilgi için bkz: “Pontus Sorunu ve Amerikan Merzifon Koleji’nin Bu Sorun Üzerindeki Etkisi-Prof. Dr. Bayram Bayrakdar; Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik/2, s. 1339)
“Tanzimat”la başlayan “Cumhuriyet Dönemi”nin ilk yıllarından itibaren “Hilâfetin Kaldırılması”, “Batı Kanunları”nın alınması, “Batılı Hayat Tarzı, Eğitim ve Yaşayışı”nın benimsenmesi gibi sebepler dolayısıyla gittikçe öz benliğinden ve mânevî değerlerinden, kültüründen koparılmış olan “Türk Milleti”; giderek “başkalaşmış”, “atalarına yabancılaşmış” ve “millî değerleri” bakımından da yarı bukalemunvari bir hâl almıştır.
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” gibi bir günün kutlamasında “Antik Yunan Tanrıları”na özenip “Zeus” ve “Helen” kıyafetlerine bürünerek “Protokol Mensupları”nın huzuruna çıkanlar; dünün TED Koleji mezunu, Paris Amerikan Üniversitesi ve Belçika Hür Üniversitesi’ni bitirmiş “Uganda Sefiremiz” ile “Başkâtibi”, kendileri gibi “zayi olmuş” binlerce, on binlerce gencimizden sâdece ikisidir.
“Nene Hatun”, “Kara Fatma”, “Şerife Bacı”, Halime Çavuş”, “Nezahet Onbaşı” vb. olacak yerde “Helen” olmayı tercih ederek, “düşmanların ekmeğine yağ sürmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi” ve “Dışişleri Bakanlığı”nın birer yüzkarasıdır.
Bunlar; “Millî Gazete”nin 8 Kasım 2018 günlü nüshası 8’inci sayfasından, kısa adı (TGSTK) olan Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından, 15-30 yaş arası gençleri anlamak için gerçekleştirilen bir araştırma sonucuna göre, “Ülkemizde kendini Ateist olarak kabul eden yüzde 1,1 ve Deist olduğunu söyleyen yüzde 1,0 nispetindeki” kaybolmuş/yitirilmiş insanlarımızı da temsil etmektedirler.
Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz.
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
Evvel “Türk” derlerdi, şimdi “el” oldu;
Kimi “Zeus”, “Helen”; kimi “kırk yaban”;
“Paris”ten “Belçika”, “TED” dedi soldu!..
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Biz “ürün” beklerken, “dikenler” doldu!..Ne “İnci”, “Sedef”ler, oldu hep “zayi”;
Kâh “Moskof” kazandı, kâh “Coni Dayı”;
Ey “MEB”im Sen övün, “Eğitim Payı!..”
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Bâzen “davul” çalar, bâzen “zurnayı!..”Evvel “Türk” derlerdi, örnek “Müslüman”;
Bebeler susardı, duyduğu zaman;
Şimdi “Sefiremiz”, sanki bir “Yunan!..”
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
“Görenler” şaşırdı, “haber okuyan!..”KAYIKÇ’Ali der ki, “Maarif” gitti;
“Marifetler” şimdi, “lisana” itti;
“Kültürü” sorarsan, “düne” aitti!..
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Kimi “Zeus”, “Helen”; kimi “kırk yaban!..”
===============================================================
KİMİ “ZEUS”, “HELEN”; KİMİ “KIRK YABAN!..”S
aygıdeğer Okuyucularımız!..
Bilindiği üzere; gerek “1071 Malazgirt Zaferi”nden önce ve gerekse bu tarihten sonra “Anadolu Coğrafyası”na göç yoluyla gelen “Türk Boyları” yanında, burada yerleşik başka halklar da vardır. Bu tarihlerde, bu ülkede yaşayan ve çoğunluğu teşkil eden “Müslümanlardan” başka “Gayrimüslimler” de “Azınlıklar” olarak iskân etmektedir. Bunlar arasında “Eski Doğu Roma/Bizanslı/Rûmlar” yanında, “Gürcüler” ve “Ermeniler” de vardır.
“Türkistan” taraflarından gelip buraya yerleşmiş olan “Türk Boyları/Aşiretler” arasında; başta “Ortodoks ve Katolik-Protestan Kiliseleri” ve “Azınlık/Yabancı Okulları”nın yoğun propagandası ve tesiriyle “Hıristiyanlığı” din olarak seçmiş aileler de mevcuttur.
“Roma” ve “Fener” patrikhanelerine bağlı olarak faaliyet gösteren bu kiliseler yanında, başta Amerika Birleşik Devletleri’nin “Misyonerlik Teşkilât Çalışmaları”nın bir ayağı olan “Amerikan Okulları”; 19. Yy ikinci yarısından itibaren Osmanlı İmparatorluğu’nda hızla artmış ve sayıları 465’e kadar çıkmış, bunun devamını 83 okulla İngilizler, 72 okulla Fransızlar, 44 okulla Ruslar ve 24 okulla İtalyanlar alırken, 7’şer okulla da Avusturya ve Almanların geldiğini görürüz. (Fazla bilgi için bkz: “Pontus Sorunu ve Amerikan Merzifon Koleji’nin Bu Sorun Üzerindeki Etkisi-Prof. Dr. Bayram Bayrakdar; Tarih Boyunca Karadeniz Ticareti ve Canik/2, s. 1339)
“Tanzimat”la başlayan “Cumhuriyet Dönemi”nin ilk yıllarından itibaren “Hilâfetin Kaldırılması”, “Batı Kanunları”nın alınması, “Batılı Hayat Tarzı, Eğitim ve Yaşayışı”nın benimsenmesi gibi sebepler dolayısıyla gittikçe öz benliğinden ve mânevî değerlerinden, kültüründen koparılmış olan “Türk Milleti”; giderek “başkalaşmış”, “atalarına yabancılaşmış” ve “millî değerleri” bakımından da yarı bukalemunvari bir hâl almıştır.
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı” gibi bir günün kutlamasında “Antik Yunan Tanrıları”na özenip “Zeus” ve “Helen” kıyafetlerine bürünerek “Protokol Mensupları”nın huzuruna çıkanlar; dünün TED Koleji mezunu, Paris Amerikan Üniversitesi ve Belçika Hür Üniversitesi’ni bitirmiş “Uganda Sefiremiz” ile “Başkâtibi”, kendileri gibi “zayi olmuş” binlerce, on binlerce gencimizden sâdece ikisidir.
“Nene Hatun”, “Kara Fatma”, “Şerife Bacı”, Halime Çavuş”, “Nezahet Onbaşı” vb. olacak yerde “Helen” olmayı tercih ederek, “düşmanların ekmeğine yağ sürmek”, “Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitimi” ve “Dışişleri Bakanlığı”nın birer yüzkarasıdır.
Bunlar; “Millî Gazete”nin 8 Kasım 2018 günlü nüshası 8’inci sayfasından, kısa adı (TGSTK) olan Türkiye Gençlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından, 15-30 yaş arası gençleri anlamak için gerçekleştirilen bir araştırma sonucuna göre, “Ülkemizde kendini Ateist olarak kabul eden yüzde 1,1 ve Deist olduğunu söyleyen yüzde 1,0 nispetindeki” kaybolmuş/yitirilmiş insanlarımızı da temsil etmektedirler.
Diyoruz ve bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz.
Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =
Evvel “Türk” derlerdi, şimdi “el” oldu;
Kimi “Zeus”, “Helen”; kimi “kırk yaban”;
“Paris”ten “Belçika”, “TED” dedi soldu!..
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Biz “ürün” beklerken, “dikenler” doldu!..Ne “İnci”, “Sedef”ler, oldu hep “zayi”;
Kâh “Moskof” kazandı, kâh “Coni Dayı”;
Ey “MEB”im Sen övün, “Eğitim Payı!..”
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Bâzen “davul” çalar, bâzen “zurnayı!..”Evvel “Türk” derlerdi, örnek “Müslüman”;
Bebeler susardı, duyduğu zaman;
Şimdi “Sefiremiz”, sanki bir “Yunan!..”
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
“Görenler” şaşırdı, “haber okuyan!..”KAYIKÇ’Ali der ki, “Maarif” gitti;
“Marifetler” şimdi, “lisana” itti;
“Kültürü” sorarsan, “düne” aitti!..
“Bâtıl” “tarlamıza”, soktu bin “saban”;
Kimi “Zeus”, “Helen”; kimi “kırk yaban!..”
===============================================================