DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI
(.): “NOKTA” (“Şecere-i Kayı…”dan bilcümle “edîb ve dilciler”in dikkatlerine): aygıdeğer Okuyucularımız!..Bilindiği üzere
“şecere” denildiği zaman “
bir sülâle ve hânedânın büyük ceddinden başlayarak dallanıp budaklanması” mânâsına gelmekte, “
soy kütüğü” ve “
soy kökü/
soyağacı” da buna bağlı olarak kullanılmaktadır.
“Nokta” ise Arapça isim olmanın yanında “
bâzı harflerin üstünde ve altında bulunan ve harfin şeklinden bir parça sayılan işâret” olarak da nitelenmekte ve “
falan harfin bir, iki, üç noktası vardır” denilmesinin yanında “
cümlenin bittiğini belirten işâret, durak” olarak da yazı dilimizde yer bulmakta, hatta dahasıyla bâzen de konuşmacı/hatipler tarafından “
sözün bittiği yer” anlamında
“nokta” diyerek mevzu bağlanmaktadır.Bizim burada bu konuyu işlememizin sebebi, “
Nüfus Müdürlüğü” tarafından bizler haberdar edilmeden, üççeyrek asrı aşan bir süreden beri kullandığımız
“Kayıkçı” soyadımızın “
Kayıkcı” olarak değiştirilmesi ve kayıtlarımızdan
(.): “Nokta”nın silinmesi, bunun da “
imlâ kuralları”na göre yapıldığının söylenmesi…
“Al başına yoktan onlarca sıkıntı, ceza…”Diyoruz ve dahi bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız aşağıdaki mısralarımız ile
Sizleri başbaşa bırakalım istiyoruz. Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = ( - 1 - ) = = =“
Anne-Baba”m, bir
(.): “nokta”da birleşti;
“Alak” oldum, ben “
dünyâ”ya gelmeden!..
“9 ay”da, “
kaşım-saçım” gürleşti;:
“Bala” oldum, ben “
dünyâ”ya gelmeden!.. “
Anne-Baba”m, “
9 kardeş (.): nokta”lı;Ne
“çay” bildik, ne de “
kahve: okkalı”;“Çoban” oldum, hep özledim “
bakkalı”;
“Kulak” oldum, “
çan sesi”ne bilmeden!..
“Hamsiköy”den biz
“Samsun”a taşındık;
“Sivri” vurdu, geceleri kaşındık;
“Rençber” olduk, “
kuraklık”ta düşündük;
“Bolluk” görüp, bolca “
mahsül” almadan!..
“Dereler”den “
Derebahçe” olduk biz;
“Firdevs” geldi, “
Üvey anne-Zehra Kız”;“6 sene”, ilkokula yaptım iz;
“Kahkaha” ne, doya-doya gülmeden!..
“6 sene” “Ticaret”e bağlandım;
“4 sene” de “
A.İ.T.İ.”de eğlendim;
“Yarı yol”da, “
memur” olup evlendim;
“Çift maaş”a, talim ettik çalmadan!..
= = = ( - 2 - ) = = =“Ankara-İstanbul”, “13 yıl” gezdim;
“Kiradan kira”ya, taşındım bezdim;Babam
“Gel!” deyince, bekleyemezdim!..
“Derebahçe”ye biz, vardık bir
“hâne”;“
Gurbetlik” elbet zor, “
geçim” bahane!..
“Gümrük’te Müdür”ken, “
gözler”e battık;“
Ülkücü-Devrimci”, “közler”e battık;“
Ulusoy Çarkı”nda, “
torpil”e çattık!..“
12 Eylül” de, oldu bahâne;“
Ankara’ya sürgün” yedik “
şahâne(!)…” “Kızakta Müdürlük”, “çekemem!” dedim;
“Tayin: -Yok!”, “İzin: -Yok!”; bekleyemedim;
“İstifa” niyetim, “tekleyemedim!..”“
12 Eylül” de, oldu bahâne;Kimisi “
halt” dedi, kimisi “
nane!..” Bir
“dilekçe” ile bitirdim
“iş”i;
“Ağustos” ayında,
“getirdim kış”ı;
“Muhasebe” yaptım,
“tuttum dikiş”i!..“
12 Eylül” de, oldu bahâne;
“6 nüfus” vardık, bir “
baba-anne!..” Sonra
“Komisyoncu: Gümrük İşleri”;“Muhabir-Yazarlık”, akıttım
“teri”;“Türkiye Gastesi”, “İhlâs Neferi!..”“
12 Eylül” de, oldu bahâne;
“Bizim Sayfa”dan da, verildi “
sahne!..” Sene
“2000 dört”, “S… Ayhan” göçtü;
“İstanbul-Taksim”de,
“şerbet”i içti;
“Anayı-Baba”yı, hepimiz geçti!..
“Menenjit” dediler, olmuş bahane;Aldı-gitti bizden, o
“gasilhâne!..” “Azrâil”(*) “bir” geldi, “Nüfus: pir”(**) geldi; “Soyadı”mdan
(.):” Nokta”, habersiz çaldı;
KAYIKÇ’Ali gayri,
“soykök”süz kaldı!..
“İmlâ Kuralı”ymış, yeni bahane;Kimisi
“halt” dedi, kimi
“şahâne!..” --------------------------------------------(*): Azrâil aleyhisselâm (**): “Kayıkçı”ların tamamı bir günde
“Kayıkcı” oldu.