DEREBAHÇELİ/ALİ KAYIKÇI latiferdogan56@gmail.com salgingunleri@elmayinevi.com “RABİN OĞLU FETUL”LER, “ÖZGÜR” GİBİ İNSANLAR!..* “Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azâb tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz. İşte Allah’ın düşmanlarının cezası ateştir. Âyetlerimizi bile bile inkâr etmelerinin cezası olarak, onlar için ebedî olarak kalacakları Cehennem yurdu vardır.” (Kur’ân-ı Kerîm; Fussilet Sûresi, âyet 27-28)* “Ve kaâlelleziyne keferu…liyekûnâ minel’esfeliyn!.” (İnkâr edenler: ‘Ey Rabbimiz! Cinlerden ve insanlardan bizi doğru yoldan saptıranları bize göster de onları ayaklarımızın altına alalım, böylece Cehennem’in en altında kalanlardan olsunlar!’ diyecekler.” (Kur’ân-ı Kerîm; Fussilet Sûresi, âyet 29)*
“Dehşetli Cemaatlerin Tokat Yiyeceği Yıllar”: “…Emirdağ Lahikası sayfa 208’de aynen şöyle demişti: ‘Büyük daire onun gibi dehşetli cemaatler siyasi islamiyeye darbe vurduklarından, 12-13-14- ve 16 tarihlerinde tokatlar yiyecekleri ihtar edildi. Bertaraf edilecek olan bu şahıs (soysuz ve çocuksuz) olacaktır!’Gülen’i çıldırtan tam da buydu. Bediüzzaman Said Nursi’nin on yıllar öncesinden yazdığı risalelerinde O’nu anlattığı gibi aşikârdı. Gülen risalelerde kendini bulmuştu. Niye bulmasın ki, siyasete karışan ve darbe yapan oydu, fitne fesat sokan oydu, şakirtlerin himmetini ve hizmetini istismar eden oydu. Tezgâh, kumpas onlardaydı; yalan dolan, para transferleri, rüşvet ve daha niceleri. Nitekim 2012 yılından itibaren tam da Bediüzzaman Said Nursi’nin ifadesiyle tokat yemeye başladılar.” (Fuat Uğur-Türkiye Gazetesi; 19, 21.01.2016)* “4 yılda 19 bin 495 FETÖ’cü TSK’dan atıldı: Millî Savunma Bakanlığı, 15 Temmuz’dan bu yana TSK’dan 19 bin 495 FETÖ’cünün ihraç edildiğini, hâlen 4 bin 682 kişi hakkında adlî ve idarî sürecin devam ettiğini açıkladı.”
(Basın: 25.05.2020)*
“Biz anne adını ‘Refia’ biliyorduk. Hâlbuki ‘Rabin’miş. Kendi adı ise nüfusta ‘Fetullah’ olarak kayıtlı. Ne ki onun adını ‘lafzullah’a izafe bana ağır geliyor; onun için bundan böyle ona hep ‘Rabin oğlu Fetul’ diyeceğim.” (Latif Erdoğan-Yeni Akit Gazetesi; 04.04.2020, s. 10) aygıdeğer Okuyucularımız!..“Kur’ân-ı Kerîm Fussilet Sûresi”nden yukarıdaki âyet meâllerini okuyunca hâtırımıza son yılların “
FETÖ’cüleri” ve onların “güdümündeki bâzı medyâtik kişiler” geliverdi. Sonra da bu “ihanet ve gâflet” sonucu TSK’dan, Milli Eğitim ve YÖK ile diğer kamu görevlerinden atılan on binler… Perişan olan genç kabiliyetler, darmadağın olan aileler, tıklım-tıklım dolan hapishâneler…Ve, ardından da bu his ve düşüncelerle kaleme aldığımız mısralar…
Sizlerle paylaşmadan geçemedik… Diyoruz ve de bu son şiirimizle de
Siz Saygıdeğer Okuyucularımızı başbaşa bırakıyoruz… Kalbî sevgi ve saygılarımızla…
= = = * = = =“YÖK” ve “Üniversite”, onca memur “tart”lı var; “Rabin oğlu Fetul”dan, “mağdur” bunca insanlar;“Özgür” gibi “medyatik”, bu lâfı iyi anlar:“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” “Said Nursî” ve “…Uğur”, defaatle uyardı;“Cennet” yol gözlüyorken, “Cehîm” için ne vardı?“Şeytân-Fetul” kolkola, meğer “tayfa” sayardı!..“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” “Diyalog Masalı”na, “Çocuk Akıl”lar kanmaz;Gelin “vakit var” iken, “tevbe” eden hiç yanmaz; Kalbler “leş” olmuş ise, “Uyuyanlar” uyanmaz!..“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” “Rabin oğlu Fetul”ler, “6 Ok”tan zehirli; “Gemi” battı-batıyor, “Esfelin”e demirli; Onca “fotoğraf” şahîd, “Papa”dan da emirli!..“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” Bu “Korona” son ikaz, “akıllar” başa gelsin!”;Sen “Eşref-i mahlûk”sun, “güzellerden güzelsin!”;“Gözyaşıyla tevbe” et, “âhiret’in düzelsin!..”“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” KAYIKÇ’Ali yaz-söyle, “Yıl: 20’de yaz” böyle; “Gemi” battı-batıyor, şehir-kasaba-köyle; “Kirâmenler” yoruldu, “defter-defter” ve “föy”le!..“Fussilet” haber verdi, “Esfeliyn” var “Esfeliyn”;“Tevbe-i Nasûh” edin, “Yola/Îmâna gelin!..” 
