Samsun CHP'den Tezkere Açıklaması!...
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Irak ve Suriye'deki görev süresinin iki yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkere ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Özdağ açıklamasının devamında; Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının Irak ve Suriye'deki görev süresinin iki yıl daha uzatılmasına ilişkin tezkere Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylandı.
Cumhuriyet Halk Partisi, bu Ülkenin ilk ve ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Dolayısıyla teröre karşı verilecek her türlü mücadeleyi amasız/fakatsız destekler. Bununla birlikte, tezkerede yer alan ve doğrudan doğruya milli egemenliğimize gölge düşürebilecek sakıncaları milletimizle paylaşmak da bizim görevimizdir.
Söz konusu tezkere, yabancı askerlerin Türkiye'de bulunmasının, daha net bir ifadeyle, yabancı asker postallarının kutsal vatan toprağımızı çignemesinin önünü açmaktadır. Saray Iktidarina sormak isteriz; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ordusu yok mudur? Askerimiz, polisimiz, korucumuz ne icin mücadele etmektedir? Söz konusu yabancı askerler kimlerdir ve ordumuzun veremedigi hangi mücadeleyi verecektir? Türk Milleti, vatanini canindan aziz bilir. Anadolu’nun her karis toprağında yurdumuzu korumak, milletimizi yüce tutmak için milyonlarca vatan evladı görev beklemektedir.
Bizzat Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen ve milletimizin hemen her kesimi tarafından desteklenen bu itiraz, müzakere dahi edilmeden gundemden düşürülmüştür. Bu telaşın sebebi nedir? Türk Milleti, vatanını tehlikede gördüğü her an elbette direnç gösterecektir. Ancak çekincemiz, ülkeyi yöneten Saray iktidarının bir kez daha "Allah da milletim de beni affetsin" diyecek duruma düşmesidir.
Aziz Milletimiz bilmelidir ki, Cumhuriyet Halk Partisi, "terörle mücadele" adı altında, yabancı askerlere vatanımızın kapılarını açan maddeye itiraz etmektedir. Altı ok'undan biri milliyetçilik olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin, "yabancı silahli kuvvetleri Turkiye'de bulunması" ifadesini kabul etmesi mümkün değildir. Cünkü yabancı asker demek, isgal demektir.
İşin dikkat cekici bir boyutu da sarayın iktidar ortağı olan Milliyetci Hareket Partisi, yabancı askerlere Türk topraklarının kapısının açılmasına, Cumhuriyet Halk Partisi itiraz edene kadar sessiz kalmıştır. Ardından "Türkiye'ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur, şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır" diye, hamasetten öteye gitmeyen bir açıklama yapılmıştır. Sizin için "meşru-gayrimeşru yabancı asker" ayrımı olabilir. Ama vatan toprağını namus bilen bizler icin, böyle bir ayrım yoktur, olmayacaktır. Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle, "zaferleri ve geçmişi, insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu'ndan umudu kesip, yabancı askerlere bel bağlayan Saray ve Şürekasını, aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi, bu Ülkenin ilk ve ebedi Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisidir. Dolayısıyla teröre karşı verilecek her türlü mücadeleyi amasız/fakatsız destekler. Bununla birlikte, tezkerede yer alan ve doğrudan doğruya milli egemenliğimize gölge düşürebilecek sakıncaları milletimizle paylaşmak da bizim görevimizdir.
Söz konusu tezkere, yabancı askerlerin Türkiye'de bulunmasının, daha net bir ifadeyle, yabancı asker postallarının kutsal vatan toprağımızı çignemesinin önünü açmaktadır. Saray Iktidarina sormak isteriz; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ordusu yok mudur? Askerimiz, polisimiz, korucumuz ne icin mücadele etmektedir? Söz konusu yabancı askerler kimlerdir ve ordumuzun veremedigi hangi mücadeleyi verecektir? Türk Milleti, vatanini canindan aziz bilir. Anadolu’nun her karis toprağında yurdumuzu korumak, milletimizi yüce tutmak için milyonlarca vatan evladı görev beklemektedir.
Bizzat Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baskanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından dile getirilen ve milletimizin hemen her kesimi tarafından desteklenen bu itiraz, müzakere dahi edilmeden gundemden düşürülmüştür. Bu telaşın sebebi nedir? Türk Milleti, vatanını tehlikede gördüğü her an elbette direnç gösterecektir. Ancak çekincemiz, ülkeyi yöneten Saray iktidarının bir kez daha "Allah da milletim de beni affetsin" diyecek duruma düşmesidir.
Aziz Milletimiz bilmelidir ki, Cumhuriyet Halk Partisi, "terörle mücadele" adı altında, yabancı askerlere vatanımızın kapılarını açan maddeye itiraz etmektedir. Altı ok'undan biri milliyetçilik olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin, "yabancı silahli kuvvetleri Turkiye'de bulunması" ifadesini kabul etmesi mümkün değildir. Cünkü yabancı asker demek, isgal demektir.
İşin dikkat cekici bir boyutu da sarayın iktidar ortağı olan Milliyetci Hareket Partisi, yabancı askerlere Türk topraklarının kapısının açılmasına, Cumhuriyet Halk Partisi itiraz edene kadar sessiz kalmıştır. Ardından "Türkiye'ye gayrimeşru yabancı postalların ayak basması diye bir şey yoktur, şayet olursa verilecek sadece bir canımız vardır" diye, hamasetten öteye gitmeyen bir açıklama yapılmıştır. Sizin için "meşru-gayrimeşru yabancı asker" ayrımı olabilir. Ama vatan toprağını namus bilen bizler icin, böyle bir ayrım yoktur, olmayacaktır. Büyük Önder Atatürk’ün ifadesiyle, "zaferleri ve geçmişi, insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber uygarlık nurlarını taşıyan kahraman Türk Ordusu'ndan umudu kesip, yabancı askerlere bel bağlayan Saray ve Şürekasını, aziz milletimizin vicdanına havale ediyoruz.