Yönetilen Servis Sağlayıcılar, Hibrit Çalışanlar ve Bağlantılı Otomobillere yönelik siber tehditler 2023 yılında daha da yoğunlaşacak ve siber risk düzeyini artıracak.Siber güvenlik alanında dünyanın önde gelen şirketlerinden Trend Micro, 2023 yılına yönelik siber güvenlik öngörülerinin yer aldığı "Trend Micro Siber Güvenlik Tahminleri 2023" başlıklı raporunu yayınladı. Rapor, siber saldırganların önümüzdeki yıl ev, ofisler, yazılım tedarik zinciri ve bulut ortamını hedef alan saldırıları yoğunlaştıracağı konusunda uyarıyor.Pandeminin etkilerinin azaldığını ancak uzaktan ve hibrit çalışmanın kalıcı hale geldiğini belirten Trend Micro Türkiye Ülke Müdürü Hasan Gültekin, "Bu durum, siber saldırganların 2023 yılında güvenlik açıkları kapatılmamış VPN'lere, ağ ve ofis cihazlarına ve bulut altyapısına odaklanacakları anlamına geliyor. Bu nedenle siber güvenlik ekiplerinin ve işletmelerin saldırı yüzeyi yönetimi ile tespit ve müdahaleyi tek ve daha uygun maliyetli bir platformda birleştiren çözümlere odaklanmaları gerekiyor." dedi.Rapor, birden fazla kurumsal ağı hedef almak için kullanılabileceğinden VPN'lerin cazip bir hedef teşkil edeceğini ortaya koyuyor. Evlerde kullanılan modemler ve yönlendiriciler de genellikle gerekli güvenlik güncellemeleri yapılmadan kullanıldığından ve BT ekipleri tarafından merkezi olarak yönetilmediklerinden siber saldırganların bir diğer önemli hedefi olacak.Rapor, BT güvenlik ekiplerinin 2023 yılında dikkatle izlemeleri gereken çeşitli eğilimleri sıralıyor:
- Yönetilen Servis Sağlayıcılardan (MSP) kaynaklanan büyüyen bir tedarik zinciri hedefi. Büyük hacimli alt müşterilere erişim sağlamaları ve fidye yazılımı, veri hırsızlığı ve diğer saldırılardan elde ettikleri gelirin artmasını sağlayacağından siber saldırganların önemli hedefleri arasında yer alacak.
- "Bulutun dışında var olma" teknikleri.
- Araç içi yerleşik SIM'leri (eSIM) ve arka uç uygulama sunucuları arasında yer alan bulut API'lerini hedef alan bağlantılı araçlara yönelik tehditler.
- RaaS (Hizmet Olarak Fidye Yazılımı) grupları, saldırıların etkisi azaldıkça yeni iş modelleri geliştirecek.
- Sosyal mühendislik vakaları artacak.
- Kullanıcı verimliliğinden ödün vermeden hasarı en aza indirmek için "asla güvenme, her zaman doğrula" mantığı üzerine kurulu sıfır güven stratejileri.
- Güvenlik zincirindeki zayıf bir halkayı etkili bir savunma hattına dönüştürmek için çalışanların eğitimi ve farkındalığını artırma.
- Tüm saldırı yüzeyinin izlenmesi ve tehdit tespit ve müdahalesi için tüm güvenlik süreçlerini tek bir güvenlik platformunda birleştirme. Bu, bir şirketin ağındaki şüpheli etkinlikleri tespit etme becerisini geliştirecek, güvenlik ekiplerinin yükünü azaltacak ve güvenlik ekiplerini zinde tutacaktır.
- Özellikle bir ağ geçidinin halihazırda ihlal edildiği çeşitli senaryolarla siber saldırıya hazır olmayı sağlamak için BT altyapılarının stres testinden geçirilmesi.
- Şirket içinde geliştirilen, ticari kaynaklardan satın alınan ve üçüncü taraf kaynaklardan oluşturulan kodlara görünürlük sağlayarak güvenlik açığı yönetimini hızlandırmak ve geliştirmek için her uygulama için özel olarak hazırlanmış bir yazılım malzeme listesi (SBOM)